Yunanistan'ın akılsız ve densiz Dışişleri Bakanı Dendias'ın, herhalde patronu Miçotakis'ten aldığı talimatla Türkiye'de bir diplomatik skandal yaratması, acaba bu ülkenin işine yarayacak mı? "Yunanistan'ın egemenliği" gibi bizim için hiç tartışma konusu olmayan bir kavramı bu akılsız adam gündemimize soktu. Burnumuzun dibindeki Meis benzeri adaların silahlandırılması ve Ege'nin bir Yunan denizi olduğu yolundaki iddiaları şimdi herhalde daha derinine değerlendireceğiz.

Para isterken
Açıkçası merak ediyorum... Bu Dendias, Almanya'dan para kopartmak için Alman meslektaşıyla ortak basın toplantısına katılsa acaba neler söylerdi?
"Yunanistan olarak bize sürekli para veren ve her şeyimizi ipotek altına alan Almanya'ya minnettarız. Kardeş Almanlar bizi 2'nci Dünya Savaşı'nda işgal ederek egemenliğin ne olduğunu öğrettiler. Bu işgal sonrası onların sayesinde bir iç savaş da yaşadık. Keşke Türkler de Almanlar gibi egemenliğimize saygılı olsalardı. Oysa 1974'te bu Türkler, Kıbrıs'a müdahale ederek bizim kıymetli albaylar cuntamızın devrilmesine sebep oldular. Bu Türkler, Anadolu'yu işgal etmemizi de engelleyerek çok değerli politikacılarımızın ve komutanlarımızın kurşuna dizilmelerine sebep olmuşlardı..."

12 Adalar sorunu
Neticede bu Dendias, asabımızın bozulmasına ve hastalıklı diplomasinin ne olduğunu hatırlamamıza yardım etmiştir. Herhalde bundan sonra 12 Adalar'ı İtalya'dan alıp Yunanistan'a veren 1947 tarihli Roma Anlaşması'nı da derinine irdeleyeceğiz. Çünkü bu adalar, Yunanistan'ın iflasını hızlandırıyorlar. Yunanistan, Avrupa Birliği'nden kopardığı paraları, bu adaların çöplerini toplamak için harcıyor. Ve Türk turistler gitmese, bu adaların hali çok fena olur.

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz