Amerika Birleşik Devletleri'nin inkar edilmeyecek üstün yanları var. Üretken, rekabetçi bir ekonomi ve girişimcilerin ufukları sonuna kadar açık... Hatta bu girişimciler dünyayı sömürmek ve diğer toplumların hayat alanlarını daraltmayı da seçebilrler. Son koronavirüs salgınında dünyadaki her devlet ve her kişi yoksullaşırken, Amerikan zenginlerinin servetlerine servet kattıklarına da tanık olmadık mı?
Savaşı kışkırtıyor
Yine de kabul edilebilir şeylerdir bunlar... Ama Amerika Birleşik Devletleri'nin her fırsatta ve her bölgede savaş çıkartarak ya da savaşları körükleyerek kendisini güçlü hissetmesi kabul edilemez bir ayıptır. Bu ayıbın sergilendiği son dönemde bahtsız Irak'ın ve üretilmiş Arap Baharı rüzgarları ile Mısır'ın, Libya'nın ve Suriye'nin neler yaşadıklarını izliyoruz. Ve şimdi de Amerika Birleşik Devletleri, Ukrayna'yı tahrik ederek Rusya ile bir savaş çıkması için adeta kendini parçalıyor. Oysa her şey mümkündür ve beklenmedik bir anda savaş çıkabilir...
Çatışma istemiyoruz
Ukrayna'yı NATO'ya almak için çeşitlemeler yapmak ve Montrö'yü sonuna kadar zorlayarak Karadeniz'e savaş gemileri göndermek, Washington'un son eylemleri arasında. Bereket, Türkiye NATO'da olmasına rağmen aklı selim sahibi yöneticilere ve özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi barışı her şeyin üzerinde tutan bir lidere sahip. Nitekim Türkiye Ukrayna'nın Kırım konulu iddialarına olumlu cevap veriyor ama asla bir savaşı körükleyecek davranışta bulunmuyor. Son olarak Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan'la İstanbul'da buluşması ertesinde, barış çağrıları ağırlık kazandı. Yani Türkiye'nin Ukrayna'ya destek olması, Türkiye'nin Rusya ile bir çatışmayı istediğini asla göstermiyor.
Dilerim NATO'nun lideri Amerika'nın aklı ve vicdanı bir gün toparlanır.
***
Mehtap Ar'ı da yitirdik
Mehtap Ar'la 1974'te Antalya'da askerlik yaparken tanışmıştım. Aralarında Zeki Müren'in de bulunduğu sanatçılarla ve annesi Aysel Gürel'le birlikte bir motelde tatil yapıyordu. Aradan geçen yıllar boyunca arkadaşlığımız pekişti. Tiyatrosu ile her turneye çıkışında beni mutlaka arardı. Bu yaz Mehtap'ı Müjde Ar getirdi bizim Bodrum'daki evimize. Hastaydı ama bakımlıydı. Daha sonra İstanbul'da hastaneye yattığını ve durumunun ağırlaştığını üzülerek izledim. Sevgili Aysel Gürel'i kaybettiğimizde de böyle kedere gömülmüştük. Müjde Ar'a, Mehtap'ın oğlu Söz'e başsağlığı diliyorum.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz