Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kararnameyle uyguladığı iki karar, uzun tartışmalara konu olmakta. Bu kararlardan birincisinde Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal görevinden alınarak, yerine Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu atandı. Önceki gece son dakika olarak Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararına göre de Türkiye, İstanbul Sözleşmesi'nden ayrıldı.
Ağbal gitti
Açıkçası birinci karar, yani Naci Ağbal'ın Merkez Bankası Başkanlığı'ndan azledilmesi şaşırtıcıydı. Çünkü Ağbal belirli kriterlere göre başarılıydı. Türk Lirası'nın dolar ve yabancı paralar karşısındaki değeri artmış, fiyat istikrarı bu yılı kalkınma hızını da etkileyecek şekilde sağlanmıştı. Dış ekonomi kurumları, Türk ekonomisi hakkında olumlu gözlemler seslendiriyordu.
Bardağı taşıran damla
Ancak bir gerçek var. Cumhurbaşkanı Erdoğan faizi adeta kendine rakip görüyor. Ağbal'ın son olarak faiz hadlerini yüzde 17'den 19'a çıkarması herhalde bardağı taşıran damla oldu. Keşke Ağbal'ın görevden alınma kararnamesiyle birlikte bir de gerekçe yayınlansaydı. Dileriz Kavcıoğlu da Ağbal kadar başarılı olur.
İstanbul Sözleşmesi
İstanbul Sözleşmesi'nden Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Türkiye'nin çekilmesi de sayısız spekülasyona neden oldu. Keşke bu kararnameyle ilgili de bir gerekçe yayınlansa ve Türkiye'nin kadına şiddet konusunu yeni yargı reformunda İstanbul Sözleşmesi'nden daha etkili biçimde ele alacağı açıklansaydı. Türkiye'yi sözleşmeden çıkmaya iten o nedenlerden biri şöyleymiş:
"İstanbul Sözleşmesi'nin LGBT ideolojisi savunuculuğuna indirgenmesinin; LGBT'nin bazı kesimler tarafından meşru evrensel hukuk normu şeklinde dayatılmasının önüne geçmek."
Sonuçta Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasi sorumluluk taşıyan bir kişi... Aldığı kararların sorumluluğunu taşıdığı da inkâr edilemez.