Bugüne kadar her konuda Yunanistan'ın ve Kıbrıs Rumlarının yanında olan Amerika Birleşik Devletleri ile birlikte Doğu Akdeniz'de manevra yapacakmışız. Açıkçası bu son gelişmeye bakarak, Amerika'ya bir müttefik olarak ne kadar güvenebiliriz bilemiyorum.
Özellikle yeni Başkan seçilen Biden'a güven duymak konusunda gerçekten kararsızım. Bendeki bu duygu, Amerikalılarda da fazlasıyla mevcut. Her gün sosyal medyada Biden hakkında sayısız mesaj yayınlanıyor. Bunların çoğu da Biden'ın güvenilirliği konusunda.
Büyük yalan
BBC'nin sitesinde bir inceleme vardı. "Amerika'da en güvenilmez başkan hangisi?" sorusuna cevap aranıyordu bu incelemede. Mesela, 1990'da Saddam Kuveyt'i işgal ettiğinde, sürgündeki Kuveyt yönetimi, bir Amerikan kamuoyu oluşturma şirketiyle anlaşmış. Bunlar bir küçük kızı medyaya sürmüşler.
Neyire adında 15 yaşındaki bu kız Kuveytliymiş ve Saddam askerlerinin hastaneleri basıp, bebekleri kuvözlerden çıkardıklarını ve yere attıklarını anlatıyormuş. Baba Bush, Körfez Savaşı'nı başlatırken Kongre'de bu kızın söylediklerini kullanmış. Daha sonra da bu kızın Kuveyt'in Washington Büyükelçisi'nin kızı olduğu anlaşılmış.
Oğul Bush da yalancıymış
Bilindiği gibi oğul Bush da Irak'a saldırırken, "Saddam'ın elinde nükleer silah var" yalanını gerekçe kılmıştı. Bu arada bir önceki Başkan Trump'ın da özellikle koronavirüs salgını konusunda binlerce yalan söylediği saptanmış.
Eski başkanlardan L.B. Johnson da, 1964'te Tonkin Körfezi'nde Kuzey Vietnam'ın Amerikan gemilerine saldırdığı yalanını söyleyip, Vietnam Savaşı'nı tırmandırmış. Kısacası, yakın tarih bu tür Amerikan yalanlarıyla doluymuş. Bunların en çok hatırlananı da Watergate Skandalı değil midir?
Bütün bunlardan alınacak ders nedir? Kim ne kadar yalan söylerse söylesin, biz hep doğruları seslendirelim.