Bu koronavirüs salgınının dünyayı değiştirdiği inkâr edilmez bir gerçektir. Ancak bu değişim farklı yansımalar da gösteriyor. Örneğin, Myanmar gibi askeri rejimle özdeşleşmiş bir ülke bile darbecilere artık hayır diyor. Myanmar'da durum böyle olunca Ermenistan neden cuntacılara kucak açsın ki?
Cuntacılara hayır
Dağlık Karabağ'da Azeri ordusuna yenilen sanki Paşinyan'mış da ordu değilmiş gibi davranan cuntacılar, halkı darbeye inandıramadılar. Sonuçta bu ülkenin kaderini ağırlıklı olarak Rusya ve uzaktan da Amerika belirleyecek. Ama Ermenistan'ın yaşadıklarından alınması gereken dersler olduğunu da bazı ülkeler görmezden gelmemeli.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz
Yunanistan kendine gelmeli
Ders alması gereken ülkelerin başında Yunanistan geliyor. Her vesilede Türkiye'ye karşı kışkırtıcı davranışlar sergilemeyi marifet zanneden Yunan siyasetçileri ve askerleri, artık kendilerine gelmelidirler. Bu ülkenin dolaylı biçimde Türkiye'yle karşı karşıya geldiği son olay 1974'teki Kıbrıs olaylarıdır. Sonuçta Kıbrıslı Rumları tahrik eden Yunan cuntasının da sonu bu olayla gelmiş ve Karamanlis'le Yunanistan'a demokrasi geri dönmüştür. Yunanların Anadolu macerası ise Kurtuluş Savaşı'ndaki zaferimizle sona ermiş ve hem siviller hem de askerler Yunanistan'da idam edilmişlerdir.
Her şeyin bedeli var
Dünü unutmak belki mümkündür. Ama Ermenistan'ın Dağlık Karabağ yenilgisi sonrasında içine düştüğü kriz, düne değil bugüne aittir. Yani Yunanistan sürekli kışkırtıcı siyaset izlediği takdirde, bunun bir bedeli olabileceğini hiç unutmamalıdır.