Aslında herkes Oscar adayı bu dünyada... Herkes öylesine rol yapıyor ki, neyin gerçek olduğunu anlamak adeta imkânsız gibi... Egemenlik, bağımsızlık, demokrasi gibi kavramların içleri boşaltılmış, hukukun üstünlüğü ayaklar altında her an eziliyor.
HDP-PKK-CHP
Bizim Cumhuriyetimiz üniter bir devlet değil mi? Ama HDP pratiğini ve HDP ile PKK birlikteliğini ele aldığınızda federatif bir eğilim gündeme gelmiyor mu? Bir de bu olguyu HDP-CHP birlikteliğine taşıdığınızda, karşınıza apaçık bir rejim bunalımı çıkmıyor mu? Diyarbakır'da HDP önünde evlatlarını bekleyen aileler falan sanki önemsiz birer ayrıntı gibi... Çocukların dağa kaçırılması sanki bu toprakların yazılı olmayan kanunlarında var olan hükümler...
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz
VETO HAKKI
Bu rol yapımı sade bize özgü bir durum değil. Tüm dünya bir oyun sahnesi ve bu sahnenin salonu da Birleşmiş Milletler'in New York'taki binası... Sanki Birleşmiş Milletler'e üye olan her devlet birbirine eşit; 5 üye ülkenin veto hakkı denilen ayrıcalıkları var. Mesela İsrail, Filistinlilere işkence edince bunun cezalandırılması gerekirken, İsrail yanlısı Amerika vetoyu kullanınca her şey donduruluyor.
ZAVALLI VENEZUELA
Ya süper devletlerin süper olmayan devletlere yaptıklarına ne demeliyiz? Amerika Birleşik Devletleri de Venezuela da kâğıt üzerinde eşit ve bağımsız devletler değil midir? Vekâlet savaşları diye anlatılan uygulamada kim kimin egemenliğini ve bağımsızlığını tanıyor ki? Bizdeki askeri darbelerin ve FETÖ komplolarının kaynakları Amerika'da değil miydi?
OYUN BİTMELİ
Bilemiyorum, bu oyun biter mi bir gün? Ama bunun tadı kaçmaya başladı. Özellikle HDP-PKK beraberliği ve bu beraberliğin CHP tarafından kamufle edilmesi, gerçekten can sıkmıyor mu? Yani bu oyunu bitirmenin bir yolunu bulmak şart değil midir?