Ne yapacağı hiç belli olmayan ama adı "Müttefik"e çıkmış olan Amerika Birleşik Devletleri'nde başa Trump geçse ne değişir, Biden geçse ne değişir? İşin özü ortada... Bunlar şımarmışlar ve şirazeden çıkmışlar. Dünyayı kolonileri sanıyorlar. Akıllarına estiği zaman sağa sola bela yağdırmayı güçlülük sanıyorlar. Irak'ı, Afganistan'ı, Libya'yı neye benzettikleri ortada değil mi? Mümkün olsa Venezuela'yı da parçalayacaklar. Bir de utanmadan kendilerini demokrasinin simgesi olarak sunuyorlar. Oysa başkan seçiminde kaç milyon oyun düzmece olduğu hâlâ belli değil.
Kirli ilişkiler
Bir de bazılarına göre Türkiye'ye demokrasiyi getireceklermiş. Sanki 12 Eylül 1980 askeri darbesi Washington'da duyulduğu zaman ABD Savunma Bakanı Rogers, Başkan'a "Merak etmeyin. Ankara'da darbeyi bizim çocuklar yaptı" dememişti. Ya da 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin arkasındaki FETÖ acaba neden hâlâ Amerika'da üsleniyor ve Clinton'ların finansörü olarak ortada duruyor?
Erdoğan konuşunca...
Galiba bu Amerika hep bardağı taşıran damlayı koymakta da çok usta... Bereket Cumhurbaşkanı Erdoğan var ve o yönetimde bulundukça Türkiye'yi uyutamayacaklar. Ankara-Niğde Otoyolu 2. Kesim Açılış Töreni'nde Cumhurbaşkanı'nın söyledikleri kayda geçmelidir...
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz
Mehmet Barlas | Erdoğan "Bu ne biçim bir ittifaktır" diyerek Amerikan yaptırımlarını tahlil etti
Tek taraflı yaptırımlar
"- Çok net söylüyorum, ülkemizle meşru rekabet zemininde mücadele edemeyenler tek taraflı yaptırım tehditleriyle bizi yolumuzdan çevirmeye çalışıyor. Bir süredir gündemde olan ABD yaptırımları açıklandı. Çok net ifade ediyorum 2017'den bu yana CAATSA konusunda hiçbir ülkeye Türkiye'den başka bu yaptırım uygulanmamıştır. İlk defa bir NATO üyesi olarak ülkemize uygulanmıştır."
Ne biçim ittifak?
"- Bu nasıl bir ittifaktır? Bu nasıl bir müttefikliktir? Bu karar ülkemizin egemenlik haklarına yönelik aleni bir saldırıdır. Kararın gerekçesi nedir? Gerekçe, Türkiye'nin Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi almasıdır. Peki, Türkiye bu yola ne için başvurmuştur? Amerika çok uzun zamandır kendi elindeki hava savunma sistemlerinin ülkemize satışına izin vermiyor."
F-35'ler
"- Kaldı ki F-35 uçaklarının bine yakın parçasını Türkiye üretiyor ve Amerika'ya veriyor. Senato'da çıkan engellerin yanı sıra, bu sistemleri almak için istediğimiz şartların hiçbirini karşılamayan Amerika, biz ihtiyacımızı başka bir yerden karşıladık diye yaptırım silahını çekmiştir."
Amaçları belli
"-F-35'ler için, paranın büyük kısmını verdiğimiz halde tehdit teşkil ettiği iddiası sadece bir bahaneden ibarettir. Asıl amaç, ülkemizin savunma sanayiinde son dönemde başlattığı atılımların önünü keserek yeniden bizi mutlak olarak kendilerine bağımlı hale getirmektir. Üstelik bunu kendi yayınladıkları raporda alenen belirtiyorlar."
1974'ten beri
"- Savunma sanayiini bağımsız hale getirmek için eskisinden daha fazla çalışacağız. Böyle bir durumla ilk kez karşılaşmıyoruz. 1974'te de benzer yaptırımlara tabi tutulmuştuk. Ondan sonra savunma sanayiinin temellerini attık. Türkiye artık bu tür yaptırımlarla kilitlenme noktasını çoktan geride bıraktı. Her sıkıntı bize çözüm için bir kapı aralayacaktır."