Salgın hastalık hayatın her alanını etkiledi. Konser veremeyen sanatçılar, dükkanlarını müşterisiz kapatan esnaf ve okula gidemeyen öğrenciler, etkilenenlerden bazılarıdır... Bu arada global ölçekte bir servet transferi de gerçekleşiyor. Bir avuç zenginin serveti, çeşitli ülkelerin ulusal hasılalarından daha fazla olmakta... Yani dünya ve dolayısıyla yönetimler zor bir dönem yaşıyor...
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz
65 yaşındakiler
Burada dikkat edilmesi gereken nokta, salgın hastalığa karşı önlem almakla yasakçılığı karıştırmamaktır. Örnek verirsek, mesela bizde yasaklarla öncelikle hedef alınan kitle 65 yaşın üzerindekilerdir. Bunların belirli saatler dışında evlerinden dışarı çıkmaları yasaktır.
Amaç eve kapatmak mı?
Oysa amaç bu kitleyi eve kapatıp bunaltmak değil, bunların hayatını kolaylaştırıp, salgından uzak tutmaya çalışmak olmalıdır. Örneğin 65 yaşın üzerindekiler için otobüs servisleri konulabilirdi. Sadece onların girecekleri saatler için bazı alışveriş merkezleri belirlenebilirdi. Bu şekilde 65 yaşın üzerindekileri eve kapatıp bunalmalarının yolu açılmazdı. Bu arada alınan önlemlerden biri olan maske zorunluluğunun da, faydası ile zararı arasındaki ilişkiler tam belirlenememiştir. Ama meslekleri tıp olmayanlar için maske önemli anlamlar taşıyor.
Maske takıntısı
Mesela Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk da "Salgının yükselişi, eğitimi zora sokuyor. Kurallara uyalım" derken, konuyu maskeye getirerek Twitter'dan yaptığı açıklamada, şunları söyledi:
"- Pazar günü çalışma arasında Kızılay'da yürüdüm. Uyarılara rağmen çene altına inmiş maskeleri ve unutulan sosyal mesafeyi görünce, çocuklarımızı okullarda güvende tutmak için çabalayan meslektaşlarım adına çok üzüldüm. Salgının yükselişi, eğitimi zora sokuyor. Kurallara uyalım."