Cumhurbaşkanı Erdoğan dün Vahdettin Köşkü'nden canlı bağlantıyla katıldığı açılış törenlerinde konuşurken, konuşmasının sonunda hepimizin ortak düşüncesini şöyle seslendirdi:

Husumet cephesi
"- Maalesef ülkemizde kendi halkına ve devletine husumeti hayatının ana gayesi haline getirmiş tuhaf bir kesim var... Rahatsızlıklarını açıkça dile getiremedikleri için çamur atarak iftirayı ortaya saçarak sinsice saldırıyorlar. Bu ülke ve bu millete husumet besleyenleri rahatsız etmeyi sürdüreceğiz... Kinleri ve hasetleri içinde boğulanları millete havale ediyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye'nin izlediği siyasetin ana hatlarını ve hedeflerimizi de şöyle anlattı:

Kendimiz yaparız
"- Suriyeli kardeşlerimizin yalnız olmadığını gösterdik. Tıpkı Balkanlar'da, Kafkaslar'da, Akdeniz'de olduğu gibi sınır hattımızda istikrar sağlanana kadar aktif şekilde yer almaya devam edeceğiz. Terör örgütlerine ses çıkarmayanlar bizi yolumuzdan döndürememiştir, döndüremeyecektir. Suriye ya bize söz verildiği şekilde temizlenir ya da bunu gider kendimiz yaparız. İdlib'de insanlık trajedisine hiçbir zaman müsaade etmeyeceğiz."

En güçlü olacağız
"- Tüm dünya bu noktaya gelene kadar biz kendi yolumuzda ilerlemekte kararlıyız. Geçmişte bunun acısını çok çektik. Siyasi gerilimlerin ülkemize ağır maliyetleri olmuştur. Milletimiz bu oyunu görmüş ve yeniden ortak hedefler etrafında toplanmaya başlamıştır. Daha çok başarılara birlikte koşacağız. Siyasi ve ekonomik alanda en güçlü devlet olma hedefindeyiz. Koronavirüs salgınının etkisiyle yeniden şekillenen küresel dünya düzeninde ülkemizin hak ettiği yeri alması için gece gündüz çalışıyoruz."

Koray Safkan'ı kaybettik
Kültürümüzün temel öğelerinden biri olan musikimizi hakkıyla icra eden değerli sanatçı Koray Safkan'ı kaybettik. Genel olarak Bekir Sıtkı Sezgin ekolünden kabul edilen ve her şarkıya kendi üslubunu katan Koray Safkan'ın vefatı, onun tiryakilerini çok üzdü. Safkan'ın vefat haberini aldığımda onun söylediği Sadettin Kaynak'ın Hüzzam şarkısı "Kalbim Kanıyor"u dinlemeye başladım ve Koray Safkan'ı çok özleyeceğimi hissettim.
"Kalbim kanıyor durmadan en tatlı çağında/ Hicran yanıyor aşk yerine kalp ocağında/ Bir sır gibi ilk bûsesi hâlâ dudağımda/ Hicran yanıyor aşk yerine kalp ocağında/ Mecnun gibi âvâre gezip çölde dolaştım/ Ferhat gibi Şirin gibi ben dağları aştım/ Son menzile geldim yine hicrana ulaştım/ Hicrân yanıyor aşk yerine kalp ocağında"