Cumhurbaşkanı Erdoğan'la Fransa Cumhurbaşkanı Macron arasındaki telefon görüşmesinin içeriğini anlamaya çalışırken, 1975'te rahmetli Süleyman Demirel'le yaptığım bir görüşmeyi, hatırladım.
Milliyetçi Cephe kurulurken
1'inci Milliyetçi Cephe Hükümeti, 31 Mart 1975'te DP'den ayrılan dokuz milletvekilinin destek vermesiyle AP Genel Başkanı Süleyman Demirel tarafından kurulmuştu. "Cephe Partileri" olarak nitelenen AP-MSP-MHPCGP'nin yakın geçmişte birbirlerini rakip olarak gördükleri biliniyordu. Daha ötesi bu partilerin liderleri Milliyetçi Cephe kuruluncaya kadar Süleyman Demirel hakkında çok ağır ifadeler kullanarak adeta hakaret etmişlerdi.
Demirel'in sözleri
Milliyetçi Cephe'nin kurulduğu gün, Güniz Sokak'taki evinde Demirel'i ziyaret ettim. Ona "Koalisyonda birlikte olacağınız siyasetçilerin yakın geçmişte sizin hakkınızda ağır ifadelerle eleştiriler yapmışlardı. Şimdi bunlarla birlikte nasıl çalışabileceksiniz" diye sordum. Demirel güldü ve şöyle konuştu:
"- Başka mesleklerde, iki kişi birbirleri ile kavga edip ağır sözler söylerlerse bir daha birbirleriyle konuşmazlar. Ama siyasette en ağır sözleri söyledikten sonraki gün iki politikacı kol kola girip anlaşabilirler. Siyasetin diğer mesleklerden temel farkı budur."
Macron ile Erdoğan görüştü
Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Yunanistan'ı Türkiye'ye karşı kışkırtırken Cumhurbaşkanımız Erdoğan hakkında suçlamalarda bulunmuştu. Macron'un talebi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan'la bir telefon görüşmesi yapılması, siyasetin "Asla kalıcı küskünlük yok" içerikli ilkesinin dış siyasette de geçerli olduğunu kanıtlıyor.
Macron ve Türkiye
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, şöyle konuştu:
"Türkiye'ye saygı duyuyoruz ve onunla diyaloğa hazırız. Türkiye'den Avrupa'nın egemenliğine ve uluslararası hukuka saygı göstermesini, Libya ve Suriye'deki eylemlerini açıklığa kavuşturmasını bekliyoruz. Hakaretler etkili değil. Tüm bu sözler ve eylemlerin, devletlerin arasındaki sorumluluğa dayalı ilişkilerde yeri yok. Biz, Avrupalılar, diyaloğa hazırız."