Koronavirüs salgını dolayısıyla, salgın hastalıklar karşısında canımızı nasıl koruyabileceğimizi öğrendik... Özellikle kurallara uymanın önceliği varmış. Yani sosyal mesafe denilen ölçüyü geçmeyeceksiniz. Maske takacaksınız. Mümkün olduğunca evden sokağa çıkmayacaksınız. Ellerinizi belirli aralıklarla sabunlayıp yıkayacaksınız...
Kurallara uymak
Bu kurallara bizim toplumun büyük ölçüde uyduğunu ama yasakların süresi uzadıkça kuralların da anlamlarını yitirdiklerini görüyoruz. Örneğin cumartesi ve pazar günlerindeki sokağa çıkma yasağının tadının ve ölçüsünün kaçtığını Cumhurbaşkanı Erdoğan fark etti ve bu yasağı iptal etti. Herhalde aynı şekilde 65 yaşın üzerindekilere uygulanan yasakların ve seyahat sınırlamalarının da kaldırılmasının zamanı gelmiştir. Çünkü hareketsizlik 65 yaş üzerindekiler için koronavirüsten daha öldürücü olabilir.
Trafik kuralları
Bir de şu mesele var. Kurallar sade salgın hastalıklar için söz konusu değildir. Örneğin sokağa çıkma yasakları kalktıkça, trafikteki hareketlenme dikkati çeker hale geliyor. Ve bu arada koronavirüse dayalı ölümlerden korkarken, trafik kazalarından kaynaklanan ölümlerin tırmanacağını da görüyoruz.
Cep telefonu yasak
Bu bakımdan trafik kurallarını yine hatırlamamız gerekiyor. Örneğin araç kullanırken aynı anda telefonla konuşmamalıyız. Kaza haberlerinde "Direksiyon hakimiyetini kaybetti" şeklindeki ifadenin kaynağında "Cep telefonu ile konuşurken uçuruma yuvarlandı" gerçeğinin bulunduğunu bilmeliyiz. Geçen hafta kazaların arttığını söyleyen İçişleri Bakanı Soylu da, "Mutlaka kurallara uyalım, hız sınırlamalarını zorlamayalım, telefonla konuşmayalım, emniyet kemerini mutlaka takalım" demiş.