Şarkısı, şiiri, uzak ve yakın tarihimizi oluşturan yaşanmışlıkları ile İstanbul, Türk kimliğinin vazgeçilmez bir parçasıdır. Bu kenti bize armağan eden Fatih Sultan Mehmet'e ve onun askerlerine olan minnet borcumuzu ödeyemeyiz.
Türk İstanbul
İstanbul'suz bir Türkiye ve Türklük düşünebilir misiniz? Tarih boyunca bunu hayal edenler çok olmuştur. Örneğin 19'uncu yüzyıl İngiliz siyasetinin başaktörlerinden Gladstone, İstanbul'daki Türkleri Asya'ya geri göndermek gibi bir hayali seslendirmiştir. 1. Dünya Savaşı sonunda İstanbul'u işgal edenlerin bu kenti bize terk etmek gibi bir niyetleri pek yoktu. Mustafa Kemal'in önderliğindeki Kurtuluş Savaşı zaferi, İstanbul'u yeniden bir Türk kenti yapmıştır.
Osmanlı başkenti
İstanbul'un fethinin 567. yıldönümünde tarihi ve bugünü yeniden değerlendirmek fırsatı bulduk. Bursa ile Edirne arasındaki yeni Osmanlı Başkenti İstanbul'un bizim için taşıdığı anlamın çapını önemsememek mümkün değildir. Bugün 15 milyonu aşkın Türk vatandaşının yaşadığı bu kent, sanki tarihin bizlere bir armağanıdır. Her semtinin bizlere şiirsel anlamları hatırlattığı, Boğaz'ı, Körfez'i, Çamlıca'sı, Heybeli'si ile şarkıları renklendirdiği bu kentin bulunmadığı bir Türkiye haritası düşünebilir misiniz?
Tarih ve bugün
İstanbul bugünün siyasetinin ipuçlarını da tarihinde saklar. Kazan kaldıranlar, muhalefet ediyoruz diyerek ayaklanma düzenleyenler İstanbul'da da vardır. En çarpıcı muhalif örneği de, Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethetmesine karşı olan Sadrazam Çandarlı Halil Paşa değil midir?
Kısacası artık İstanbul bizim genlerimizde bile var. Fatih Sultan Mehmet'e minnettarlığımızı ne kadar tekrarlasak azdır.