Yaşanılan kötü günleri geçmişteki kötü günlerle mukayese etmek, bazen hiç umulmadık değerlendirmelere dayanabilir. Mesela şimdiki koronavirüs salgınının yaşandığı günleri, geçmişteki hangi günlerle karşılaştırıp sonuçlar çıkartabilirsiniz?

Trump'ın sözleri
Bu işi en fazla yapan kişi Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump'tır. Ekonominin dibe vurduğu ve yeniden Başkan seçilmesi ihtimalini zorladığı için koronavirüs salgını günleri Donald Trump açısından "Büyük Felaket" şeklinde niteleniyor. Trump dünkü bir konuşmasında da "Bu salgın günleri Pearl Harbour'u Japonların vurmasından da, New York'taki İkiz Kulelere ve Pentagon'a El Kaide'nin yaptığı saldırıdan da daha kötü günlerdir" demiş.

Biraz abartmış
Tabii ki bu değerlendirmeler abartılıdır. Amerika'da koronavirüsten ölenlerin sayısı 60 bini geçtiği için, Vietnam Savaşı'nda 45 bin Amerikalının öldüğü hatırlatılarak belki bu mukayese yapılsaydı akla yatardı. Ama düşünün ki Amerika'nın 2'nci Dünya Savaşı'na katılmasına sebep olan Pearl Harbour Baskını'nı veya Amerika'nın hem Irak'ı hem de Afganistan'ı işgal etmesine dayanan El Kaide Baskını'nı, koronavirüs salgını günlerinden daha kötü olarak ilan etmek hangi mantığa sığar?

Bizim zor günlerimiz
Acaba biz Türkler olarak yaşadığımız koronavirüs salgını günlerini, geçmişteki hangi kötü günlerle karşılaştırabiliriz? Sürekli evden sokağa çıkmanın yasaklanmasını düşünerek, belki 27 Mayıs 1960 ve 12 Eylül 1980 darbesinin yasaklı günlerini bugünlerle karşılaştırmak mümkündür. Bugünün ekonomiye yansımaları daha sonra çok olumsuz olursa, belki Turgut Özal'ın 28 Şubat ekonomi paketini açtığı günleri hatırlayabiliriz. O dönemde döviz sıkıntısı yüzünden tam iki yıl boyunca Türkiye'de kahve bulunmamıştı.
Bizim Cumhuriyet kuşakları Balkan Savaşı'nı veya Çanakkale Savaşı günlerini yaşamadığı için, ne tür zorluklarla karşılaşıldığını da bilmiyor. Ama yine de olayı Trump gibi abartmak da çok doğru değildir.