Koronavirüse ilişkin gelişmeler mi, yoksa Davutoğlu ile Babacan'ın kurdukları yeni partilerle ilgili oluşumlar mı daha ilgi çekicidir, karar veremedim... Aslında dahi girişimci Elon Musk gibi düşünüyorum koronavirüs konusunda... "Koronavirüsten kaynaklanan panik aptalca" demişti Musk... Sonuçta Dünya Sağlık Örgütü'ne göre 17 günde dünyada kanserden 510 bin kişi ölmüş. Yani her gün 30 bin kişi kanserden ölüyor...
Ölürsem öleyim mi?
Kısacası koronavirüsten kaynaklanan ölüm vakaları, göreceli olarak çok fazla değil. Tabii ki akılsızca davranıp "Ölürsem öleyim, canım sağ olsun" demenin anlamı yoktur. Uzmanların önerdikleri korunma önlemlerini uygulamak ve temizliğe önem vermek gerekiyor.
Babacan ve Davutoğlu
Davutoğlu'nun ve Babacan'ın kurdukları partilere gelince... Bunların koronavirüs kadar ilgi çekmedikleri medyada aldıkları yerlerden bellidir. Neredeyse doğduğu günden beri AK Parti'de bulunan Babacan'ın Türk siyasetine liberal demokrasiyi sokmak için bir parti kurması tabii ki ilgi çekicidir. Davutoğlu'nun partisi ise galiba rövanşizm dürtülü bir oluşum. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a dönük bir rövanşizm bu...
Erdoğan ne düşünüyor?
Bu iki yeni partiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın nasıl baktığı tabii ki merak konusudur. Erdoğan AK Parti İl Başkanları Toplantısı'nda yeni kurulan partilerle ilgili dikkat çeken ifadeler kullanarak 'Yeni diye ortaya sürülen her sözde oluşum sadece AK Parti'ye olan ihtiyacı teyit ediyor onun ötesinde bir işe yaramıyor' dedi.
Cumhurbaşkanı şunları da ekledi:
Slogan üretimi
"Tek bir kare tek bir slogan üzerinden gerçek olmayan slogan üretenleri üzüntüyle seyrediyoruz. Milletimizin siyasi mühendisliklere de karalama korkutmaya dayalı eski siyaset yöntemlerine artık karnı toktur. Tıpkı sirkteki cambaz gibi herkes gösteriyi seyreder ama gösteri bitince her şey orada kalır."
Özetlersek... Cumhurbaşkanı Erdoğan da yeni partilere fazla önem vermiyor galiba..