Yıldız Kenter'i ilk kez Ankara'da 1956'da Devlet Tiyatrosu'nda Richard Nash'ın "Yağmurcu"sunda izlemiştim. Kardeşi Müşfik Kenter ile birlikte oynuyorlardı.
Çok iyiydiler... Daha sonra yani 1959'da İstanbul'a gelip "Kent Oyuncuları"nı kurdular.
Artık aralarında Şükran Güngör de vardı...
Kent Oyuncuları'nın devamlı izleyicisiydim.
Ama bu arada Müşfik Kenter'le arkadaş da olmuştuk.
İlerleyen yıllarda Yıldız Kenter ve eşi Şükran Güngör de ailemizin değişmez dostları arasında yer aldılar.
Sabahlara kadar süren sohbetlerin tadı hâlâ damağımda...
Yıldız Kenter çapındaki sanatçılar çok gelmez dünyamıza... Onun belleğimdeki yeri, var olduğum sürece tazeliğini koruyacaktır. Daha önce sonsuzluğa yolcu ettiğimiz Müşfik Kenter'i ve Şükran Güngör'ü de sevgi ve saygı ile anıyorum.
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan 'Derdimiz petrol değil insandır' dedi
Erdoğan dün İstanbul Uluslararası Ombudsmanlık Konferansı'nda yaptığı konuşmada devlet yönetimine ilişkin olarak işin "Püf noktası" diyebileceğimiz konuya parmak basmış. Suriye'deki gelişmelerle ilgili açıklamalar yaparken "Birileri petrol paylaşımının içinde. Bizim önümüze de bunu getirdiler. 'Bizim derdimiz petrol değil' dedik, bizim derdimiz insan...' dedik" diye konuşmuş.
Farklı modeller
Bugün dünyanın çeşitli coğrafyalarındaki yeraltı zenginliklerine ve özellikle petrole sahip ülkelere bakarsanız, Cumhurbaşkanı'nın gözlemlerinin ne kadar doğru olduğunu görürsünüz.
Eğer o ülkede demokrasi yoksa ve dar bir kadro zenginlikleri sorumsuzca paylaşıyorsa, ortaya mesela Suudi Arabistan modeli devlet çıkar... Ama İngiltere, Amerika veya Norveç gibi ülkelerin yeraltı zenginlikleri toplumun refahını artırır.
Çifte standart
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın şu sözleri de siyasete hevesli kişilerin kulaklarına küpe olmalıdır:
"-...Kendi içinde sistemi devlet- birey dengesi gözeterek kuran Batılı ülkeler diğer ülkeler söz konusu olduğunda tamamen bireyci bir dayatma içine giriyor. Demokratik işleyişi yeterince oturtamamış ülkeler kendi içlerindeki eksikliklerinin mahcubiyetiyle bu tür dayatmalara ya boyun eğmekte ya da refleks olarak tam tersi uygulamalara yönelmektedir."