Hiç alışık olmadığımız doğal felaketler acılara sebep olurken, hep alışık olduğumuz darbe benzeri siyasal felaketler gelip geçiyor. Antalya Havalimanı'nda kasırga şiddetindeki rüzgarın bir otobüsü devirmesi, ya da Bodrum'un içinde selin nişanlı bir çifti kurban etmesi, geçmişte tanık olmadığımız durumlardı. Ancak Amerika'nın şimdi de Venezuela'da Maduro'yu devirmeye kalkışması, hiçbirimizi şaşırtmadı.
Bodrum seçmeni
Doğal felaketlere karşı yapacak bir şey yok. Yapılabilecek tek şey Meteoroloji raporlarını dikkatle izleyip, gelebilecek felaketlere karşı önlem almaktır. Tabii bir de Bodrum benzeri kentlerin altyapı yoksunluklarına karşı, o kentlerde yaşayan seçmenlerin bilinçli olmaları gerekiyor. Eğer yıllarca aynı partinin belediye başkanı Bodrum'un altyapısını tamamlayamamışsa, Bodrum seçmeni bu işi başarabilecek partilere yönelmelidir.
Darbeciler
Siyasi durumlara gelince... Yıllardır arkasında Amerika'nın da bulunduğu darbeleri yaşayarak bugünlere geldik. Son olarak 15 Temmuz 2016'daki darbenin arkasında Amerika'da konuşlanmış bir terör örgütü, yani FETÖ vardı. 15 Temmuz darbe girişimine karışanlar, yurt dışına kaçtıklarında dost ve müttefik olarak bildiğimiz ülkeler tarafından adeta kucaklandılar.
Hepimiz Maduro'yuz
Şimdi Venezuela'nın Maduro'sunun yaşadıklarını izlerken, başımıza gelenleri hatırlayıp Maduro'yu kendimiz gibi hissediyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu konudaki açık ve seçik duruşu, hepimizin duygularını yansıtıyor. Ancak bizi de bekleyen benzer tehlikeleri de hiç göz ardı etmemeliyiz. Özellikle 31 Mart'taki yerel seçimlerin sağlığına ilişkin olarak belirli çevrelerin seslendirdikleri aldatıcı duyurular, benzer durumların Venezuela'da da tekrarlandığını hatırlatmalıdır.
Muhalefet mi ihanet mi?
"Muhalefet etmek"le "İhanet etmek" arasındaki farkı önemsemeyenler, dünyanın çeşitli ülkelerinde Amerikan istihbarat örgütlerinin istihdam ettikleri aranan kişilerdir. Biz seçmenler olarak kendi ülkemize fesat oyunları kurgulayacak olanları, en az CIA ajanları kadar dikkatle gözlemlemeliyiz. Gaflete düşüp FETÖ imamlarına belediyeleri teslim etmekten kaçınmalıyız.