Haberleri izler ve olayların içyüzünü anlamaya çalışırken, bir seyirci gibi bakarsınız gördüklerinize.
Ama bazı olayların aynılarını siz de yaşadığınız için, bunlara farklı gözle bakarsınız.
Yaşananları ve bunları yaşayanların dramlarını daha derinden hissedersiniz.
Son kaza
Dün Sancaktepe'de dört askerimizin şehit olduğu, bir askerimizin yaralı olarak hastaneye kaldırıldığı helikopter kazasına ilişkin haberleri izlerken, Bir helikopter kazasının içinde olmanın ne anlama geldiğini yine hatırladım. Benim de Güneri Cıvaoğlu ve İlnur Çevik'in de içinde bulunduğu askeri helikopterin, 3000 metre yükseklikteki bir dağın zirvesine nasıl düştüğünü, adeta yeniden yaşayarak hatırladım.
Bizim kazamız
Diyarbakır'dan kalkmıştık ve Yüksekova'ya gidiyorduk. Helikopterin pilotu bir albay ve yardımcısı da bir binbaşıydı.
Yolda karşımıza çıkan ve yanlış hatırlamıyorsam Nemrut olan bir dağın zirvesine tırmandık. Takriben 200 metre yükselmiştik. Aşağıda dağın zirvesindeki krater gölü görünüyordu. Kulaklıklarımız sayesinde beşimiz de birbirimizle irtibat içindeydik.
Düşme anı
Birden helikopter olduğu yerde dönmeye başladı. Dümen vazifesini gören kuyruktaki pervane bozulmuş ve durmuştu.
Böyle dönerek hızla düşmeye başladık.
Pilot albayın kelime-i şahadet getirdiğini ve binbaşının da "Anam, seni artık göremeyeceğim" diye feryat ettiğini kulaklıklarımızdan duyuyorduk. Ve döne döne hızla yere çakıldık. Helikopterin kuyruk kısmı çarpmanın etkisiyle kopup savruldu...
Mucize kurtuluş
İki metre sola düşsek dibi bilinmeyen krater gölünün derinliklerinde boğulacaktık.
Biraz daha sağa düşsek dağın zirvesinden 300 metre yere kadar yuvarlanarak düşüp parçalanacaktık. Şansımıza krater gölünün çevresindeki bataklığa düşmüştük.
Birkaç dakika veya saniye bekleyip, dışarı fırladık. Birkaç saat sonra Yüksekova'dan gelen bir helikopter bizi aldı...
Korkumu yenmiştim
Dün Sancaktepe'de düşen helikopterle ilgili haberleri bu ruh haleti içinde okudum.
Geçirdiğimiz o kazadan sonra New York'a gitmiştim. New York'ta bir helikopter kiralayıp, iki saat havada dolaştım.
Böylece korkumu yenmiştim. Dünkü kazanın görgü tanıklarının anlattıklarını dinlerken, benim geçirdiğim kazayı yine hatırladım...
Duvara çarpmış
Helikopteri düşerken gördüğünü belirten bir mahalle sakini, "Düşerken gördüm ben, havada döndü binaya vurdu. Binaya çarpınca parçalandı.
İlk biz geldik. İçinde 5 asker vardı.
Duvara vurmasa bir şey olmazdı belki. Biz inşaatın üzerinde izliyorduk" dedi. Sancaktepe'de düşen UH-1 tipi askeri helikopterin eğitim uçuşu için Samandıra'dan saat 10:32'de havalandığı ve yine Samandıra'ya iniş yapacağı öğrenildi.
Şehitlere rahmet gazi astsubaya sağlık diliyorum.