Dün CHP grup toplantısında Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nu dinlerken, ne zaman olağanüstü kurultay meselesine ve İnce'nin genel başkanlığa dönük iddiasına geleceğini merakla bekliyordum.
Çünkü CHP'nin gündemindeki en önemli konu buydu.
Temel gibi
Ne var ki Kılıçdaroğlu medyadan girip yargıdan çıktı ama olağanüstü kurultay konusuna bir türlü girmedi.
O sırada İstanbul'a geldiği zaman bir kavgaya karışan ve adam yaralama suçundan tutuklanıp mahkemeye çıkan Temel'in öyküsünü hatırladım.
Yargıç Temel'e "Anlat bakalım yaptıklarını" deyince temel başlamış anlatmaya...
- Çok soğuk, karlı bir kış gecesi Trabzon'un bir dağ köyünde dünyaya gelmişim. Annem beni doğururken hayata veda ettiği için beni büyükannem büyüttü. Biz hayatımızı mısır yetiştirerek kazanırız. Çocukluğum da tarlada geçti... Bizim köyde okul olmadığı için, okuyamadım ama kendi kendime okuma yazma öğrendim...
Yargıç Temel'in sözünü öfkeyle kesmiş ve "Gevezeliği bırak, suç işlediğin İstanbul'a gel artık" diye bağırmış.
Temel gülmüş, "Hâkim bey, İstanbul'a geleyim de beni mahkûm et emi" demiş.
Asıl konuya gelemedi
Kılıçdaroğlu da, olağanüstü kurultay konusuna bir türlü gelemedi grup toplantısındaki konuşmada... Çünkü o konuya gelseydi, genel başkanlığının sona ereceği tarihi de konuşması gerekecekti. Bu nedenle basın özgürlüğünden girdi, yargının bağımlılığından çıktı. Eğer CHP gündeminin en önemli konusu olan olağanüstü kurultaya da değinseydi, basın özgürlüğü konusundaki söyledikleri ve aralarında Nazlı Ilıcak'ın da bulunduğu tutuklu gazeteciler hakkındaki sözleri etkili olabilirdi.
Etkili olamadı
Daha önce de kimseye ne yapması gerektiği konusunda akıl verecek konumda olmadığımı yazmıştım. Ancak uzun yıllardır siyaset, yorumlayan bir gözlemci olarak, hangi tür davranışların daha fazla etkili olacağını görebiliyorum. Yani Kılıçdaroğlu olağanüstü kurultay yanında, gündemdeki önemli diğer konulara da değindikten sonra iktidarı hedef alan eleştirilerini seslendirseydi, konuşması etkili olabilirdi.
Dersimli ama...
Kılıçdaroğlu Dersimli ama davranışları ile Trabzonlu da olabilirdi. Ayrıca bazı Temel fıkraları Kılıçdaroğlu'na ışık tutacak zekâ pırıltıları da içerirler... Mesela Temel'in küçük oğlu hayvanat bahçesinde babasının yanına koşarak gelmiş "Koş baba, anamı kocaman bir goril kaptı" demiş. Temel gülmüş, "İyi olmuş, bakalım bundan sonra goril ne yapar" diye cevap vermiş oğluna.