Başbakanlık Sistemi'nin hem Başbakan hem de Cumhurbaşkanı olarak en üst sorumlusu konumunda 16 yıl görev yapan Tayyip Erdoğan, herkesi mutlu etmenin mümkün olmadığını yaşayarak gördü.
Gezici oluverdiler
Gezi kalkışmasına dayanan günlerde o dönemin Başbakanı olan Erdoğan'a destek veren ve sivilleşmeden yana olan aydınları hatırlıyor musunuz? Bunlar bir anda acaba neden "Gezici" oldular? Aynı şekilde Kürt sorununun çözüme kavuşması için kendilerini sık sık Kandil'e vuran aydınların "Çözüm Süreci"nde yine Kandil'e gidip, bu defa "Sakın çözüm sürecine teslim olmayın, sakın silah bırakmayın" dediklerini unuttunuz mu?
Neden değiştiler?
Başbakan Erdoğan bu kesimlerin bir anda mutsuz olmalarının nedenini artık herhalde anlamıştır. Çünkü bunlardan biri nefret kusan yazılar yazmaya başladığında Başbakan Erdoğan çok şaşırmış ve "Ama bizim onunla hukukumuz var" diye tepki göstermişti. Bu sözde sivil aydınların bir düğmeye basıldığında FETÖ ile birlikte kendi ülkelerinin meşru yönetimine karşı safta yer almalarını bizler nasıl anlayabilirdik ki?
Artık başkan
Erdoğan şimdi "Başkan" konumunda ve ağzıyla kuş tutsa da hiç beklemediği kesimlerden mutsuzluk mesajlarının gelmesinin önlenemeyeceğini biliyor. Mesela yıllarca birlikte olduğu ama son dönemde görev vermediği isimlerden, kim bilir ne tür muhalif oluşumlar çıkacak sahneye?
Hizmet yetmiyor
Evet... Siyasetin amacı seçmenlerin mutluluğunu sağlamaktır. Ama "Seçmen" kapsamına giren herkesin ve her kesimin mutluluğa dönük beklentisi aynı değildir ki. Ayrıca "Hizmet etmek" de siyasetçinin geleceğini güvence altına almıyor. Türkiye'nin Kıbrıs üzerinde yerleşik ve hukuki hakları varsa, bu Başbakan Adnan Menderes ve Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu'nun çabaları sayesinde mümkün olmamış mıdır? "Garantörlük" hükmü olmasaydı, 1974'te Türkiye Kıbrıs'a müdahale edebilir miydi? Ve bu iki siyasetçi idam edilmediler mi?
Büyük başarı
Siyaset mesleğinde seçmen bir gün el üzerinde taşıdığı siyasetçiyi, ertesi gün bırakabilir... Bir dönem iktidar olan Ecevit'in DSP'si ertesi seçimde barajın altında kalmamış mıydı? Başbakanken herkesin ağzından çıkacak cümleye kilitlendiği Turgut Özal'ın, Çankaya'daki yalnızlığını unutabilir miyiz? Bu açıdan bakıldığında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 16 yıl iktidar olduktan sonra girdiği 24 Haziran seçiminde yüzde 52 oy alması gerçekten sıra dışı bir başarıdır. Şimdi sıra eski mutsuzların sayılarını azaltmaya gelmiş bulunuyor. Huzur ve karşılıklı anlayış ortamı bu hedefe ulaşmayı herhalde kolaylaştırır.