Doların TL karşısında değerlenmesinin nedenleri tartışılırken duyduğumuz en akılsızca eleştiri "Çünkü ekonomi kötü yönetildi" şeklinde olanıdır. Ayda yaşamadığımıza göre ekonomimizin dünü ile bugününü hatırlamak durumundayız. Mesela dış borcumuzun milli gelire oranı yüzde 53... Dış borcun milli gelire oranı ABD'de yüzde 98, Fransa'da yüzde 213, İngiltere'de 313... Yunanistan'dan ya da İtalya'dan falan söz etmiyoruz...
Erdoğan'ın faiz endişesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bazen aşırı tepki vermesine neden olan faiz konusundaki endişelerine gelince... Bu endişelerin de nedeni var. 1983 sonrasındaki 25 yılın rakamlarına bakın, Erdoğan'ın faize neden böyle baktığını anlarsınız... Bu 25 yılda tüm yatırımların toplamı 100 milyar dolarken faiz ödemeleri ise 433 milyar dolar olmuş. 2001'de 32.5 milyar dolar vergi toplanan Türkiye'de, 33.5 milyar dolar faiz ödenmiş. Ama sonuçta Merkez Bankası zorunlu olarak faizleri artırdı ve Cumhurbaşkanı da bunu kabullendi.
Büyük başarı
Adım adım faizi düşüren AK Parti hükümetleri 2017'de toplanan vergi gelirlerinin faiz ödemelerine oranını yüzde 11.1'e kadar çekmeyi başardı. Faiz ödemelerinin GSYH'daki payı ise yüzde 1.8'e düştü. Böylece Türkiye, 2002 öncesinde hayal bile edemediği dev projeleri teker teker hayata geçirdi.
Sam Amca bizi neden öptü?
Genel dengeler açısından sağlıklı görünen ve kalkınma hızı yüzde 7'ye ulaşan Türkiye'de dolar neden bu çeşit hızlı bir çıkış yaptı? Ya da bayram değil seyran değilken Sam amcamız bizi neden öptü? Bu sorunun cevabını Prof. Dr. Kerem Alkin şöyle veriyor:
Gece operasyonları
"- Cari açığımız bugünkü seviyenin 25 milyar dolar üzerindeyken böyle kur hareketi mi oldu? Son 3 hafta içinde 60 kuruş üzerindeki hareketin tümü gece Türkiye uykudayken, yurt içinde piyasalar kapalıyken, döviz piyasaları dünyada işlem görürken ve Asya piyasalarından başlatılarak yürütülen bir operasyon olarak karşımıza çıkıyor."
Dalgalı kura devam
Sonuca gelirsek... Ekonomide izlenen doğru politikalarda değişiklik yok. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'in açıklamasını hatırlayalım:
"- Enflasyon ve cari açığı düşürme konusunda güçlü adımlar atılacak. Dün Cumhurbaşkanımız beyanname açıkladı. Kur rejimi değişmeyecek. Bunlar ekonomiye zarar veren, endişeleri artıran söylemlerdir. Kur rejiminde hiçbir zaman değişiklik ne konuşulmuş, ne tartışılmıştır. Ne de olacaktır. Dalgalı kur rejimi bu şokları absorbe etmemizde yararlı."
Geri adım yok
"- Ne Merkez Bankası bağımsızlığından ne piyasa ekonomisinden geri adım söz konusu değil. Bunlar içeride de dışarıda da etkili oluyor. Merkez'in bağımsızlığı son derece önemlidir, hükümet olarak buna önem veriyoruz. Para politikası önemli bir alandır. Piyasaların, yatırımcıların endişelerini anlıyoruz. Gerekli adımları attık, atmaya devam edeceğiz. İletişim kurmaya devam edeceğiz."