Trump'ın Obama döneminde Amerika'nın imza attığı tüm anlaşmaları yok sayması ve son olarak "Nükleer Anlaşma"dan çekilirken İran'da bir rejim değişikliğini de hedef aldığını söylemesi, "Uluslararası hukuk" diye anlatılan masalın ne gibi rezillikler içerdiğini iyice açığa çıkartmıştır.
Hep o masal
ABD'nin ya da CIA ile İngiliz MI6 örgütünün 1954'te İran'daki Musaddık iktidarını bir darbe ile devirdiklerini ve bu ülkede demokrasiye son verdiklerini tüm dünya biliyor. Aynı şekilde Şili'de Allende iktidarını devirmek için ev kadınlarını eylemlere yönlendirip, arkasından Pinochet eliyle darbe yaptıran CIA'nın bu marifeti de hâlâ akıllarda.
Bizde ise askeri darbelerden sonra Washington'daki ağabeylerin "Bizim çocuklar yaptı" dediklerini de herhalde unutmadık. Mısır'daki Sisi'nin arkasında sanki başka birileri mi var?
15 Temmuz unutulur mu?
Bütün bu gerçekler hatırlandığında ve 15 Temmuz darbe girişimi ile Pensilvanya'daki sığınmacının ilişkileri değerlendirildiğinde, bir Ortadoğu ülkesi olarak çok dikkatli ve çok ihtiyatlı davranmamız gerekiyor. Çünkü gerçekten "Eşkıyanın gece ne yapacağı hiç belli değildir." Ülkelerin iç işlerine müdahale edilmemesi ilkesi artık sadece kâğıtlarda vardır.
Berlusconi belgeseli
Netflix'te bulunan Berlusconi belgeselinde (My Way), Sarkozy ile Merkel'in anlaşarak İtalya'daki ekonomik krizi nasıl pompaladıkları ve sonunda Berlusconi'yi nasıl istifaya zorladıkları anlatılıyordu. Kaddafi'den para yardımı alan Sarkozy'nin daha sonra Libya'yı bombalayarak, bu ülkeyi nasıl iç savaşa sürüklediği de bu belgeselde anlatılmaktaydı.
Tek müttefik İsrail
Fehmi Koru'nun da çok doğru gözlemlediği gibi Trump Amerika'sının şu anda dünyadaki tek müttefiki İsrail'dir...
Suudi Arabistan, Körfez Emirlikleri ve Mısır'dan oluşan İsrail'in liderlik ettiği blok, sırtını Trump Amerika'sına dayamışlardır ve hedeflerinde İran vardır.
Mesela Trump'ın İran'a ilişkin 'nükleer anlaşmadan çekilme' kararını almasından hemen sonra İsrail Şam'ın güneyindeki İran'a ait olduğu iddia edilen askeri tesisleri vurmuş ve olayda 8'i İranlı 15 kişi hayatını kaybetmiştir.
Dikkatli olalım
Bütün bu gelişmeler ve tüm bu gerçekler göz önüne alındığında, bizlerin olayları çok dikkatle izlememiz gerektiği ortaya çıkıyor. Örneğin İran'ı hedef alan girişimlerin sonunda petrol fiyatlarının daha da yükseleceği ve dış ödemeler dengemize bunun olumsuz yansıyacağı bilinmelidir. Doların yükselişini değerlendirirken, bunun ABD'ye bağımlılık derecesini gösterdiği de bilinmelidir. Ve bu kargaşa arasında her şeye rağmen İsrail'in başkentinin Kudüs'e taşınması da, rezilliğe tuz biber ekmektedir.