Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Atatürk’ün de Özal’ın da Erdoğan’ın da hedefleri aynıdır

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın NTV'de gazeteci arkadaşlarımızın sorularını cevaplandırmasını izlerken, bir anda zaman tüneline girdiğimi hissettim... Erdoğan Okan Müderrisoğlu'nun sorusuna cevap verirken şöyle diyordu:
"- Şimdi yeni bir sürece inşallah yerli, milli, tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet anlayışıyla gireceğiz ve yoğun bir çalışmayla da, inşallah bu asrın bir Türk asrı olmasını dünyaya göstereceğiz."

Atatürk'ün ufku
Zaman tünelinde yılları geride bırakırken, bir anda kendimi 1933'te buldum... Atatürk Cumhuriyet'in 10'uncu yılını kutladığı nutkunda Türk toplumunun erdemlerini ve niteliklerini değerlendirdikten sonra şöyle diyordu:
"- Asla şüphem yoktur ki Türklüğün unutulmuş medenî vasfı ve büyük medenî kabiliyeti, bundan sonraki inkişafı ile âtînin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır."

Özal'ın ufku
Zaman tünelinde yılların rüzgârını arkama almış dolaşırken 1990'ların başında, kendimi Turgut Özal'ı dinlerken buldum... Özal "Eğer çok büyük hatalar yapmazsak, 21'inci yüzyıl, Türk asrı olacaktır" diyordu.
Halkının erdemlerini ve rekabet gücünü anlayan, bunu vatan sevgisi ile birleştirip siyasi bir hedefte kilitleyen üç liderin, Atatürk'ün, Özal'ın ve Erdoğan'ın düşüncelerini aynı tabloda şekillendirmelerini görmemek mümkün müdür?

Özal sonrasındaki ANAP
Ancak Türk siyasetine "Vizyon", "Misyon" ve "Yeniden yapılanma" kavramlarını getiren Özal Cumhurbaşkanı olup ANAP'ın başından ayrıldıktan sonra bu parti diğer statükocu partilerden farksız hale geldi ve sonunda yok oldu. Reformculukları ve icraatları hayranlıkla izlenen Özal kadrolarının, liderleri olmadan fazla bir anlam taşımadıkları da anlaşılmıştı.

Erdoğan sonrasındaki AK Parti
Az kalsın AK Parti de böyle olmuyor muydu? 7 Haziran seçimleri ile 1 Kasım seçimleri arasındaki sürede, AK Parti iktidarının kadroları adeta "Erdoğan sonrası" dönem için hazırlıklar yapmaktaydılar. Erdoğan takıntılı rakip kadrolarla koalisyon arayışlarına girilmekteydi. Daha önce de Gezi kalkışması sırasında Erdoğan Kuzey Afrika gezisinde olduğu için, AK Parti'nin ileri gelenlerinin "Sandık teferruattır" söylemini kabullendiklerini görmemiş miydik?

Koşuya devam
Erdoğan bütün bunları gördü ve şimdi hem Cumhurbaşkanı ve hem de AK Parti'nin Genel Başkanı... Hazirandaki seçimden sonra ise Başbakanlık da Cumhurbaşkanlığının bünyesine katılacak. Yani "Özal sonrası"nda yaşananlar tekrarlanmayacak... Ve daha sonra halk olarak 21'inci yüzyılın Türk asrı olması yolundaki sürat koşusunda yer alacağız!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA