Amerika'nın Başkanı Trump'ın Suudi Arabistan'ın veliahdı Muhammed Bin Salman'la birlikte görüntülerini izlerken bir kez daha "İyi ki bizim topraklarımızdan da fışkırırcasına petrol çıkmamış" dedim kendi kendime...
Kimi zengin ediyorlar?
Bu petrol eğer demokrasisi olmayan ülkelerin topraklarından çıkıyorsa, doğan zenginlikten halklar fazla yararlanmıyorlar. Ya teokratik monarşiler ya da askeri diktatörler petrol gelirlerine sahip çıkıyorlar. Sonunda birilerinin yazdıkları senaryolar gereğince bu petrol zengini rejimler bölgelerindeki komşuları ile boğazlaşıyorlar. Neticede bütün petrol paraları ABD'nin ve Avrupa'nın silah üreticilerine gidiyor.
Trump'ın gösterisi
Önceki gün Beyaz Saray'da Suudi veliahdını ağırlayan Trump'ın Suudilere yaptıkları silah satışıyla ilgili hazırladığı kartları göstermesi, bu gerçeği yine kanıtladı. Petro dolarlarla birlikte anılan Suudi rejiminin ABD'nin müttefikliğini ve korumasını petro-dolarlarla aldığı silahlara borçlu olduğu bir kez daha ilan edildi.
Sağılma olayı mı?
İran yönetimi Suudi-Amerikan ilişkilerinin petrol paraları ile alınan silahlara bağlı olmasını "Kendini ABD'ye sağdıran inek" diyerek alaya alıyormuş. Kim kimi sağıyor tartışmaları arasında Trump, Suudi kraliyetine yapılan silah satışlarının ABD'de en az 40 bin istihdam sağladığını grafikle gösterdi.
Kanada da sağmış
Meğer Suudilerin petrol paralarını silaha çeviren tek ülke ABD değilmiş. Kanada'nın Suudi Arabistan'a Light Armoured Vehicles-LAV (Hafif Silahlı Araçlar) tipi askeri araç satışıyla ilgili detaylar ilk kez basına yansıdı. Bu arada "hafif silahlı" askeri araçların bir bölümünün aslında "ağır silahlarla" donatıldığı vurgulandı. Harper hükümeti döneminde satışına karar verilen 15 milyar ABD doları tutarındaki askeri araç satışının detayları da CBC'nin haberiyle ilk kez gün yüzüne çıktı.
Bakalım bu kural tanımaz Suudi veliahdı ABD'den kadınların kullanacağı askeri araçları satın alıp, bunların "Ilımlı İslam" projesinin bir parçası olarak da sunar mı?