Haberlerde izlemişsinizdir...
Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yer alan kararla, Türkiye Kuzey Kore'ye uygulanan ambargoya katılırken Kuzey Kore uyruklu 39 kişinin mal varlığının dondurulması ve seyahat yasağı uygulanması da kararlaştırılmış...
Hangisi daha tutarlı?
Günü gününe uymayan ve dış siyaseti ülkeleri karıştırıp onlara silah satmak olarak anlayan Donald Trump mı, yoksa Kuzey Kore'yi nükleer bir güç olarak dünyaya kabul ettirmeye çalışan Kim Jong-un mu size daha tutarlı görünüyor?
Kuzey Kore ve İran ile müzakereler yoluyla uzlaşmayı ve bu ülkelerin nükleer silahlanmalarını bu şekilde durdurmayı amaçlayan Amerikan Dışişleri Bakanı Tillerson'un nasıl bir Trump tweetiyle görevden alındığını hatırlayın.
Bize mi düştü?
Yani Amerika'nın bunca ayıbı varken ve bu ayıplar şu sırada bizi de hedef almışken, Kuzey Kore'ye uygulanan Trump güdümlü ambargoyu uygulamak bize mi düştü? Eğer Amerika'yı İttifak'ın patronu olarak görüyor ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin Kuzey Kore'yi hedef alan ambargo kararına uymayı bu açıdan ele alıyorsak, o zaman Amerika'nın Kudüs'ü İsrail'in başkenti yapma kararını biz Birleşmiş Milletler'de neden engelledik ki?
Ambargonun kapsamı
Resmi Gazete'de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararına göre, Kuzey Kore'nin nükleer programına katkıda bulanabilecek altın transferinin yanında, doğalgaz, ham petrol, tekstil ürünleri, kullanılmış gemi, endüstriyel makine, ulaşım araçları, demir-çelik ve diğer metallerin satışı yapılamayacakmış. Buna karşılık olarak da, Kuzey Kore'den kurşun ve kurşun cevheri, gıda tarım ürünleri, elektrikli aletler, makine, magnezit, kereste, deniz taşıtları, deniz mahsulleri, tarım ürünleri, tekstil ürünleri, kumaş, hazır giyim ürünleri, makine, elektrikli aletler ithal edilmeyecekmiş.
İzleyelim
Kıbrıs krizi dolayısıyla bizim de Amerikan ambargosuna hedef olduğumuzu ve bu ambargonun 12 Eylül askeri darbesi ile Rogers Planı kabul edilince kalktığını unutmayalım. Ve bu arada Trump'ın daha ne tür tutarsızlıklar sergileyeceğini izlemeyi de ihmal etmeyelim.