Ortadoğu coğrafyası olarak bilinen siyasal krizler bölgesinde Türkiye Cumhuriyeti bir istikrar ve bir güvenlik adası olarak bugünlere gelmiş bulunuyor. Aslında Türkiye Cumhuriyeti'nin jeo-politik konumunu tam olarak belirlediğinizde, sade Ortadoğu'nun değil Kafkasların ve Balkanların da etki alanında bulunduğunu vurgulamanız gerekir.
BÜYÜK DEĞİŞİM
Şöyle bir hatırlayalım... Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu 1923'ten bu yana çevremizde ne tür rejim değişiklikleri oldu? Örneğin İran, Irak, Mısır, Yunanistan, Yugoslavya, Bulgaristan, Sovyetler Birliği gibi ülkelerin yaşadıkları değişimi gözden geçirelim. Bizim Cumhuriyet'imizin bu süreçte yaşadığı en radikal değişim, 1946'da çok partili demokrasiye geçmemizdir. Buna karşı Ortadoğu, Kafkaslar ve Balkanlarda monarşiler devrilmiş, ülkeler parçalanmış ve ideolojik değişiklikler haritalara yansımıştır.
BÜTÜNLÜĞÜMÜZÜ KORUDUK
Düşünün ki Türkiye Cumhuriyeti toprak bütünlüğünü ve temel dünya görüşünü 1923'ten beri aynen koruyor. Hatay'ın katılması ile bir genişleme bile yaşadık. Buna karşı nükleer güç sahibi bir süper devlet olan komşumuz Sovyetler Birliği hem dağıldı hem de ideolojik bir değişim yaşadı. Eğer İran'ın ve Irak'ın yaşadıkları değişimi de hesaba alırsanız, 1923'ten bu yana koruduğumuz devlet düzeninin değerini daha iyi görürsünüz. Bölgeyi şekillendiren İngiliz ve Fransız emperyalizminin yerini alan Amerikan emperyalizminin Ortadoğu insanlarına neler yaşattığını da, bu arada mutlaka hesaba almak gerekir.
DARBELER ZİNCİRİ
Tabii ki biz de önemli değişimler yaşadık. Örneğin demokrasimizdeki vesayetçi sistemin tasfiyesi gerçekten önemli bir dönüm noktasıdır. Bunun yanında son olarak bir teşebbüs biçiminde demokrasimizi ve bütünlüğümüzü hedef alan 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin, askeri darbeler zincirini son halkası olmasını ümit ediyoruz. Bu arada Cumhuriyeti hedef alan FETÖ olayı da, topraklarımıza terörizmi taşıyan PKK da, yaşadığımız yıllara iz bırakan gelişmelerdir.
BAŞARI ÖYKÜSÜ
Özetle Türkiye Cumhuriyeti bir başarı öyküsüdür. Yaşanılan krizlerin hayatımızı karamsarlığa gömdüğü günler de yaşadık. Ama 2. Dünya Savaşı felaketinin bile dışında kalmayı başardık. Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk'ümüzü rahmet ve minnetle anarken, ülkemize kuşaklar boyu hizmet eden siyasetçilerimize ve idarecilerimize de teşekkür ediyoruz.