Dünyayı izlerken doğrudan Türkiye'yi hem ilgilendiren hem de etkileyen sıcak gelişmelerin yoğunlaştığı kesin bir gerçek.
Bunların hangi yönde gelişeceklerini kestirmek kolay değil. Doğru olan etkili ve yetkili kişilerin açıklamalarını dikkatle değerlendirmektir. Söz konusu gelişmelerin başında Kuzey Irak'taki referandum geliyor. Bütün uyarılara rağmen bu referandum yapıldığına göre, öncelikle Türkiye olarak bundan sonra ne yapacağımızı görmemiz gerekiyor.
Erdoğan'ın açıklamaları
Bu konuda somut bir söylem dün İstanbul'daki Uluslararası Ombudsmanlık Konferansı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan geldi. Cumhurbaşkanı "Bu konudaki tavrımıza rağmen yapılan ve Irak'taki cari hukuka da uygun olmayan referandumun, sonucuna bakmaksızın yok hükmünde kabul ediyoruz, gayrimeşrudur diyoruz. Artık girişçıkış, bunlar da kapatılacak. Kuzey Irak Yerel Yönetimi, bakalım petrolünü hangi kanallarla satacak? Vana bizde. Vanayı kapattığımız anda o iş de bitti" dedi.
Binali Yıldırım da konuştu
Başbakan Binali Yıldırım ise sınır kapıları ve havaalanlarının merkezi hükümetin sevk ve idaresinde olduğunu söyledi ve şöyle dedi: "Petrol boru hatları da iletişim hatları da buna dahil. Bizim alacağımız kararlarda karşımızdaki meşru idare Bağdat'tır, merkezi hükümettir.
Şu anda bu görüşmeler sürüyor, uygulama kısa sürede başlayacak.
Merkezi yönetimin resmi taleplerini aldık, bugün itibariyle süreç başladı.
Hangisi en kolay uygulanır hangisinde sorun olur, oluşturduğumuz komite bunları değerlendiriyor, kısa sürede adım adım uygulamaya koyacağız."
Neçirvan Barzani ve referandum
Bu arada Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başbakanı (IKBY) Neçirvan Barzani, Erbil'de referandum için oyunu kullandıktan sonra yaptığı basın toplantısında, "Referandumu, ertesi gün bağımsızlık ilan etmemiz için ya da sınırları belirlemek için değil, irademizi bütün dünyaya göstermek için istiyoruz" dedi. Barzani'nin basın toplantısında Türkiye'nin referanduma yönelik tavırları ve IKBY-Türkiye ilişkilerinin geleceği ana gündem maddesiydi. Barzani, "Türkiye'nin bölgede Kürt ve Kürdistan'dan daha iyi bir dostu yok. Bu nedenle, iki aydır Türkiye'yi ziyaret edip Türkiye hükümet yetkililerini referandum konusunda bilgilendirmek ve sürecin onlar için tehdit olmadığını anlatmaya çalıştım ama bana imkân tanımadılar" dedi.
Almanya'da seçim
Bizi etkileyecek ikinci önemli gelişme Almanya'daki seçimlerde İslam ve yabancı düşmanı aşırı sağ AfD'nin nihayet Meclis'e girmesi ve Merkel'in "CDU/CSU"nun 1940'tan bu yana seçimlerde tarihinin en kötü ikinci sonucunu elde etmesidir.
Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) oy oranı yüzde 20.2 olurken, parti tarihinin en kötü sonucunu aldı. Ağır oy kaybına uğrayan Sosyal Demokratlar koalisyondan çekiliyor.
Merkel'in yeni dönemde Hür Demokratlar ve Yeşiller'le kuracağı koalisyonda eskisinden farklı bir politika izleyeceği ve Türkiye ile ilgili söylemlerinde daha ılımlı davranacağı bekleniyor.