Ülkelerin coğrafyaları onlara imkânlar sunarken, aynı zamanda zorluklar da getirir... Her ülkenin yönetimi kendi coğrafyasının fazla bilincinde olmasa bile bu coğrafyanın gerektirdiği politikaları içgüdüsel olarak izler. Jeopolitik gerçekleri yok saymak pek mümkün değildir. Bunları bir dönemde yok saysanız bile, belirli süreler geçtikten sonra bütün ağırlıkları ile önünüze çıkarlar.
Ortadoğu sanki yoktu
Örneğin Tek Parti CHP'nin Cumhuriyet'in kurucusu olarak iktidarda olduğu yıllarda, Ortadoğu'ya bir "Bataklık" olarak bakılmış ve "Ne Şam'ın şekeri ne Arap'ın yüzü" denilerek, Osmanlı geçmişi adeta yok sayılmıştır. Böyle davranılarak Anadolu'nun Avrupa coğrafyasının uzantısı olacağı zannedilmişti. Aradan geçen yıllar sonunda ise Ortadoğu ülkeleri hapşırdıkları zaman Türkiye'nin en azından nezle ve bazen de verem olacağını yaşayarak gördük. Irak ve Suriye'deki kaosun Türkiye'ye bazen terör bazen de müttefik ABD ile ilişkilerdeki kriz olarak yansıdığına tanık olduk.
Erdoğan'ın tanımlaması
Geçen yıllardaki bir konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan pek doğru olarak Türkiye'yi "Batı'nın en doğusundaki ve Doğu'nun en batısındaki ülke" olarak nitelemişti. Bu jeopolitiğin gereği ise, Batı'yı da Doğu'yu da aynı anda hesaba almak zorunluluğunu getirir. 2'nci Dünya Savaşı başlarken İngiltere ve Fransa ile antlaşmalar yapmak ve sonra Hitler Almanyası ile kanka olmaya çalışmak, 1945'te Sovyet tehdidini getirmemiş midir?
İsrail gerçeği
Bir de siyasi coğrafyaların nitelik değiştirmesi olayı vardır jeopolitik değerlendirmeler yapılırken... Örneğin bugünün Ortadoğu'sunda eskiden var olmayan bir "İsrail gerçeği" bulunuyor. Bugün Kuzey Irak'taki bağımsızlık arayışları ele alındığında, İsrail'in ve dolayısıyla ABD'nin bu olaydaki ağırlıkları yok sayılabilir mi? Ya da bugünün Ortadoğu dengeleri hesaplanırken nükleer silah sahibi İsrail'in hesaba alınmaması mümkün müdür?
Irak ve sonrası
Demokrat Parti iktidarında Ortadoğu gerçeğinin farkına Irak'taki monarşi ile dostluk kurularak varılmıştı. Ama General Kasım darbesi ile Kral öldürülünce ipler koptu. Aradan üç yıl geçince Türkiye'de de 27 Mayıs darbesi geldi ve Menderes ile bakanları idam edilince bir Ortadoğu ülkesi olduğumuzu yeniden anladık.
Ders almak
Bütün bu anlattıklarımızın sonunda, "Hiçbir ülke kendi coğrafyasının gerçeklerini fazla zorlamamalıdır" diyebiliriz. Bunu Almanya "Hayat alanı" arayarak zorladı ve yenildi. ABD Vietnam'ın ve Irak'ın coğrafyalarını değiştirebileceğini zannederek yenildi. Değişimi yok sayan Sovyetler Birliği, Demir Perde'yi ayakta tutamadı. Kısacası kimse kendi jeopolitiğini fazla zorlamamalıdır.