Donald Trump Amerika'nın Başkanı seçildiğinden beri, gerek uluslararası ilişkilerin nezaket kuralları gerekse diplomasinin eşitlik ilkeleri buharlaşmışa benziyor.
En son Brüksel'deki NATO zirvesinde liderlerin toplu fotoğrafları çekilirken arka sıralardaki Trump'ın Karadağ (Montenegro) Başbakanı Dusko Markovic'i iterek onun önüne geçmesi, açıkçası bir diplomatik skandaldı. Çünkü ülkelerin nüfusları ve yüzölçümleri ne olursa olsun, diplomasinin temel kurallarına göre bunlar eşittir. Bu bakımdan Trump'ın kendisini 660 bin nüfuslu Karadağ'ın Başbakanından önemli zannetmesi sadece bilgisizlikten kaynaklanmaktadır.

Hep gecikti
G7 ve Etiyopya, Nijer, Tunus, Kenya ve Nijerya liderleri ile Birleşmiş Milletler (BM), Afrika Birliği, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD), Uluslararası Para Fonu (IMF), Afrika Kalkınma Bankası ve Dünya Bankası temsilcilerinin katıldığı oturuma, yine Trump damgasını vurdu.
Zirvenin açılışına olduğu gibi toplantıya da geç giden Trump, İtalya Başbakanı Paolo Gentiloni'nin, katılımcılara İtalyanca hitap edeceğini ve çeviri için kulaklıklarını takmaları uyarısına rağmen çeviriyi dinlemedi. La Repubblica gazetesi bunu "Trump, Gentiloni'ye kabalık etti, konuşmasının tercümesini dinlemedi" yorumuyla değerlendirdi.

Macron'un rövanşı
Ne var ki Trump'ın diplomatik görgüsüzlüğü cevapsız kalmadı. G7'nin Sicilya'daki zirvesinde Fransa'nın yeni seçilen Cumhurbaşkanı Macron, kollarını açarak kendisini bekleyen Trump'ı görmezden gelip, Almanya Başbakanı Merkel'in yanına gitti ve onunla kucaklaştı.
Trump'ın uluslararası dünyaya getirdiği kural dışılıklar, galiba en fazla İran'ı etkiledi. Geçen hafta Trump'ın ziyaret edip 110 milyar dolarlık silah satışı ve 200 milyar dolarlık yatırım anlaşmalarını imzaladığı Suudi Arabistan için İran'ın Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney, "ABD'nin sağdığı inek" yorumunda bulundu.

Sütleri kesilinceye kadar
İslam dünyasındaki bazı halkların kaderinin "Değersiz" yöneticilerin elinde olduğunu savunan Ayetullah Hamaney, "Bu tip yönetimler, petrol satışından elde ettikleri serveti halklarının geçimini iyileştirmeye harcamak yerine kâfirlere harcıyor. Bu aptallar, para vererek İslam düşmanlarının samimiyetini kazanacağını zannediyor. Bunlar damızlık bir inek gibidir. Sütleri de bitince kesilmeye mahkûmlar" diye konuştu.