İsmet İnönü kendisine sataşan Demokrat Partili rakiplerine "Onlar için istikbal olan, benim için mazidir" derdi. Demokrat Partili bir siyasetçi de "İsmet Paşa'nın arkasında İstiklal Savaşı var, Adnan Menderes'in sırtında ise terzi İzzet'in elbisesi var" demişti.
Bugün dünden farklıdır
Bu tür polemikler ve değerlendirmeler gerçeği tam olarak yansıtmaz. Örneğin mazisinde Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, İstiklal Savaşı komutanlığı bulunan İsmet İnönü, CHP'nin lideri olarak geçirdiği çok partili demokrasi yıllarında yapılan her seçimde Demokrat Parti lideri Adnan Menderes karşısında yenilmiştir. Yani mazideki başarılar, bugünkü ya da yarınki siyasi başarıların teminatı değildir.
Baykal ve Gül
Günümüzdeki polemiklere ve siyasi tartışmalara bugünün isimlerini alarak, aynı açıdan bakmayı deneyebiliriz. Örneğin şu anda eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile CHP'nin eski Başkanı Deniz Baykal arasında devam eden bir polemik var. Hatırlanacağı gibi Baykal, CNN Türk'teki Ahmet Hakan'ın programında Abdullah Gül'ün ismini de Cumhurbaşkanı seçiminde AK Partili adaya rakip olabilecekler arasında geçirmişti.
Devam ettiriyor
Abdullah Gül böyle bir şeyin olamayacağını kesin ifadelerle söylerken "Açıkçası ben hiç ciddiye almadım benimle ilgili söylenenleri" demişti. Ama Baykal galiba fırsat bu fırsat diyerek Ahmet Hakan'a verdiği demeçte "Sayın Gül'ün böyle bir olasılığı kararlı bir tavırla reddeden bir tutum içinde olmadığı ortaya çıktı" şeklinde konuştu.
Baykal, Gül'ün büyüğüdür
Şimdi bu polemikte "Kim İnönü kim Menderes konumunda" diye bulmaya çalışmak abesle iştigal etmekten başka bir şey değildir.
Birincisi Deniz Baykal yaşça Abdullah Gül'ün büyüğüdür. Ama Abdullah Gül'ün mazi olarak gördüğü her şey, Deniz Baykal için istikbal bile olamamıştır. Başbakanlık, Dışişleri Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı gibi siyasi makamlar, Gül'ün geçmişinde kalmıştır. Ayrıca Gül'ün de kurucusu olduğu AK Parti, 2002'den beri iktidardadır. Bu parti iki tane Başbakan ve iki tane de Cumhurbaşkanı çıkartmıştır.
CHP'ye dönmeli
Bu gerçeklerin ışığında Deniz Baykal'ın Abdullah Gül'le falan uğraşacağına, kendisinin Genel Başkanlıktan bir kasetle düşürüldüğü "Kurultay zaferleri"nin partisi CHP'ye dönüp "Biz neden böyleyiz" sorusuna cevap araması daha doğru olacaktır. Bu konuya takılı kalırsa Cumhurbakanı Erdoğan'ın "Bu tamamen bir virüs hareketidir, bir fitne hareketidir. Sayın Baykal bu işlerle oynamayı bıraksın da kendi başının çaresine baksın" şeklindeki sözlerinin doğruluğu anlaşılır.