Cevabı bir türlü verilemeyen sorulardan bir tanesi de "Irak'ta nasıl oluyor da PKK kolayca barınabiliyor" şeklinde değil mi?
Bu duruma ilişkin daha karmaşık bir diğer soru da "PKK'yı Amerika himaye ettiği için mi, Türk Silahlı Kuvvetleri PKK'nın Irak'taki yerleşimlerini yok edecek operasyonlar yapamıyor" şeklindedir. Bu soruya belki de cevap oluşturacak nitelikteki görüntüler dün Kerkük'ten geldi. Bu görüntülerdeki PKK'lı militanlar, Amerika liderliğindeki koalisyonun üyeleri olarak Kerkük'teydiler.

Vahşi hayvanlar benzetmesi
Rahmetli İsmet İnönü 1960'lı yıllarda Amerika ile ilişkiler "Johnson Mektubu" dolayısıyla şeker rengi olunca "Büyük devletlerle ilişkiye girmek vahşi hayvanlarla yatağa girmek gibidir" doğrultusunda sözler söylemişti.
Aslında vahşi hayvanlarla yatağa girmek Amerika ile ilişkileri problemsiz olarak sürdürmekten belki daha kolay olabilir.
Vahşi bir hayvanın karnı açsa, ne yapacağını bilebilirsiniz. Ancak Amerika'nın neyi ne zaman isteyeceği, hangi durumda nasıl davranacağı belli olmaz. Amerika'nın ana beklentisi ona tabi olmanız, Washington'dan ne tür bir karar gelirse gelsin onu kuzu kuzu kabullenmenizdir.

Arayı açmanın riskleri
Amerika hem PKK'yı terörist bir örgüt olarak kabul eder, hem de son gelişmelerde ya da Irak'taki PKK varlığında görüldüğü gibi, PKK'yla iyi ilişkileri sürdürmeyi müttefiki Türkiye ile ilişkilerini tehlikeye atacak noktaya taşıyabilir.
Eğer bir maceraya atılmayı göze alamıyorsanız, bu gibi durumları görmezden gelir ve Amerika ile çatışmaya girmezsiniz. Bu arada PKK terörüne on binlerce can kurban gider. Amerika ile arayı açtığınızda askeri darbeden başlayacak nice olumsuzluklara çanak tutacağınızı bildiğiniz için, akan kanlara "Kızılcık şerbeti" dersiniz.

Ne yapalım?
Şimdi hem PKK/PYD dolayısıyla, hem de FETÖ'cülerin Amerika tarafından himaye edilmeleri yüzünden yine aynı ikilemle karşı karşıya değil miyiz?
Acaba bir vahşi hayvan bulup onun koynuna girseydik, daha fazla mı güven içinde bulunurduk?