Düşünebiliyor musunuz? Kanlı bir darbe teşebbüsü geçirmiş olmamıza rağmen... FETÖ ve PKK benzeri ihanet ve terör örgütlerinin hedefi kılınmamıza rağmen... En yakın müttefiklerimizin bütünlüğümüzü ve güvenliğimizi hedef alan komploları tezgâhladığına dönük kuvvetli kuşkuların varlığına rağmen...
Türkiye gelişmesini sürdüren bölgenin en güvenilir ve istikrarlı ülkesi değil mi? Irak ve Suriye sanki bize çok mu uzak ülkeler?

Bağışıklık kazandık
Biz Türkler yakın geçmişte öyle dönemler yaşadık ki, adeta bugünkü problemli durumlara karşı aşılanmış gibi bağışıklık kazandık.
1980'lere dayanan ve ülkenin sağ-sol kavgası içinde kamplaştığı günlerde,80 bin Türk vatandaşı "Green Card" almak için ABD'ye başvurmuştu... Ya da 2000'li yıllara, gecelik faizin yüzde 7-8 bin olduğu ve 40 bankanın iflas ettiği bir ortamda girdiğimizi unuttuk mu?

Alıştığımız olgular
Bu gün günlük hayatımızın doğal öğeleri olan ve yaşamımızı kolaylaştıran alt ve üst yapı yatırımlarına, bunlar sanki hep varmış gibi alışmadık mı? Hükümetin bütçe disiplinini koruması sayesinde düşen enflasyon ile yaşam kalitemiz artmadı mı? Yılda 1.5 milyon yeni konutun satılması, dayanıklı tüketim mallarının geniş kitlelerce satın alınabilmesi, hava yolculuğunun 60 milyon kişi için doğal bir kolaylık olması, son 10 yılın getirdiği olgular değil mi?

Kervan yürüyor
İstanbul'da metroya, Marmaray'a bunlar sanki hep varmış gibi bakmıyor muyuz?
Ama birileri yaraları onarmaktan çok kaşımaktan yana... Ne var ki ve şükür ki, onlar azınlıktalar. 15 Temmuz gecesi sokaklara dökülüp tanklara meydan okuyan canlar varken, onlar hep azınlıkta kalacaklar. Kimileri teröre, kimileri dış güçlere bel bağlayarak, sefil yaşamlarını sürdürecekler. Ve bu kervan da temposunu hiç aksatmadan, yarına doğru yolculuğunu sürdürecek.