Darbe girişimine katılan hainleri ve FETÖ'nün hemen her kuruma sızmış olan müritlerini temizlediğimiz zaman, işimiz bitmiş olmayacak.
Çünkü söz konusu olan, sadece yarı meczup bir vaizin Türkiye'ye el koyma projesinin yansımaları değil ki... Bu projenin arkasındaki güçler veya "Büyük akıl", neden ve hangi beklentilerle Türkiye'yi hedef almaktalar?
Amaçları nedir?
Acaba FETÖ'nün de alet olduğu ve bilinçsiz subayların da darbe girişimi ile katkıda bulundukları "Türkiye'nin Suriyelileştirilmesi Projesi" mi gündemde? Ya da birileri PKK'lılara "Yeni bir Sevr" mi vaat ettiler?
Yani devleti, bürokrasiyi, adaleti, eğitimi, askeri ve polisi FETÖ'cülerden arındırsak ve Ordu'yu da FETÖ müritlerinden temizlesek bile, işimiz bitmeyecektir.
Hazırlıklı olmalıyız
Her an bir farklı alandan Türkiye'nin istikrarını, bütünlüğünü ve demokrasisini hedef alan girişimlerin tezgahlanabileceği ihtimaline karşı hazırlıklı olmalıyız.
Bu durum bizi kötümser kılmamalı... Yakın ve uzak tarihimiz bizi bu gibi durumlara karşı hazırlıklı olma konusunda eğitmiştir. Bu gibi Türkiye'yi hedef alacak girişimlere karşı, içimize kapanıp, dış dünyadan kopmak asla bir çözüm değildir. Bu süreçte dostlarımızı artırmak, daha geniş ufuklara açılmak ve her alanda dünya rekabetinde yer almak en etkili savunma yoludur.
Doğru yoldayız
Şu anda Türkiye'yi yönetenler, başta Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım, bu bilince sahip siyasetçiler... Türkiye'nin dostlarının sayısının artırılması ve geçmiş kriz konularının buharlaştırılması, hükümetin izlediği siyasetin ana çizgilerini belirlemekte. Türkiye güçlendikçe, Türkiye'yi hedef alan komplolar fiyasko ile sonuçlanacaklardır.