Doğum yılı 1238 olan ve 82 yaşındayken 1321'de ölen Eskişehirli Yunus Emre, bugün yaşasaydı, o zaman seslendirdiği dizeleri herhalde tekrar ederdi... "Gezdim Halep ile Şam'ı/ Eyledim ilmi talep/ Meğer ilim bir hiç imiş/ İllâ edep illâ edep."
Utanmazlıklar
Gerçekten de "Edep" bugünün uluslararası siyaset dünyasında yeri ve anlamı olmayan bir kavram konumunda değil mi? "Gulliver'in Gezileri"nin yazarı İrlandalı Jonathan Swift de (1667-1745) bugün yaşasaydı ve Suriye'de olup bitenlere baksaydı, bir kez daha "İnsanların ne kadar kötü olduğunu görmek beni hiç şaşırtmıyor; fakat bu yüzden hiç utanmadıklarını görünce, hayretler içinde kalıyorum" demez miydi?
Esad'ın utanmazlığı
Beşşar Esad'ın sözde yönettiği Suriye 470 bin insanın katledildiği, 4 milyon kişinin öldürülmemek için yurt dışına kaçtığı, nüfusun yüzde 45'inin evlerini terk ettiği bir ülke... Bu adam son açıklamasında bir hafta içinde ateşkese gidilmesini öneren uluslararası planları yeriyor ve "Ateşkesten teröristler yenilmeye başladığı zaman bahsettiler" diyor.
Hastane ve okullar
Ne dersiniz? Siz de Yunus Emre gibi "İlla edep, illa edep" demez misiniz? Peki, Esad'ı ayakta tutmak için son dört ayda 22 hastane ve 27 okulu da bombalayan, Halep'i harabeye çeviren Rusya'nın Türkiye'yi BM Güvenlik Konseyi'ne şikâyet etmesi, uluslararası siyasette utanmazlığın zirveye tırmanışına örnek olamaz mı? Utanmazlıklarla dolu Suriye trajedisini Başbakan Davutoğlu dünkü AK Parti grup toplantısında pek güzel anlattı...
Bazı satırbaşlarını hatırlayalım...
Mühimmatı tüketiyorlar
- Rus uçakları akıllı bomba kullanmıyorlar. Rus uçakları bombaları yüklüyor ve nereye attıklarını hesap etmeden tüketiyorlar. Ellerindeki süresi dolmuş bombaları tüketmeye çalışıyorlar. Hem bir tarafta sivilleri vuruyorlar, bir tarafta rejime destek veriyorlar, bir tarafta süresi dolmuş mühimmatı bitirerek çevre sorunlarını oraya taşıyorlar. Araplara ve Türkmenlere yoğun saldırı düzenleniyor.
Katliam uzmanları
- Rusya ve Esad PYD'yi kullanarak etnik yapıyı değiştirerek binlerce insanı yerinden yurdundan koparıyor. Rusya DAEŞ'e tek bir saldırı düzenlemeden, Esad rejimini güçlendirmeyi düşünüyor. Yetmedi İran'ı çağırdılar. O da yetmedi arkasından bütün coğrafyadaki Şii milisleri getirdiler Halep'i düşüremediler. Bu yaz büyük abilerine gittiler, Rusya'ya gittiler bu katliamı sen tamamla, sen katliamı daha iyi bilirsin dediler.
Neden bombalıyoruz?
- Güya barışa doğru gideceğiz derken, Türkiye'nin Halep'e doğru koridoru kapansın istiyorlar. Halep'in o yiğit insanlarının açlığa da direnebileceklerini hesap etmiyorlar. Sonunda zafer mutlaka inananların olacaktır. En son Minnağ Havaalanı'nı ele geçirdikten sonra Azez'e saldırı gerçekleştirdiler. Mülteci akınına sebep vermeden, YPG'ye yönelik hedeflere mukabelede bulunuyoruz, bulunmaya devam edeceğiz.