Erkek arkadaşının kendisine evlenmeyi teklif etmesini bekleyen genç kız, kısa süreli bir beraberlik teklif edilmesi halinde ne yapar? Bir anlamda CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun "Bize şu ana kadar bir koalisyon önerisi gelmiş değildir. Bir seçim hükümeti önerisi gelmiştir" demesi gibi bir şeyler mi söyler yakın çevresine?
Ama bu teklifi beklerken "İstikşafi" çalışmalar adı altında 40 saate yakın müzakereler sürdürülmüşse, bu süre boyunca hiç "Evlilik" kelimesi seslendirilmemişse ve genç kız buna rağmen evlenme teklifi gelmesini beklemiş ise, bu yakın çevre Murat Bardakçı'nın Habertürk'teki köşesinde sıraladığı soruları sorar.

Bardakçı'nın soruları
"- Eğer hakikaten öyle ise, ciddî bir koalisyon teklifi almamış olan CHP 'seçim hükümeti' önerisini daha en başta neden reddetmedi? CHP heyeti, AK Partililer ile bir ay boyunca ne konuştu ve neyin pazarlığını yaptı? Görüşmelerde sadece 'seçim hükümeti' üzerinde duruldu da CHP bu bir ayı daha fazla bir şeyler elde edebilmek için mi harcadı?
- Ve en önemlisi: Kemal Bey kamuoyunu bu öneriden niçin işin başında haberdar etmedi de görüşmelerin çıkmaza girmesini bekledi? Bu ve benzeri sorulara açık, net ve inandırıcı cevaplar vermek; Kemal Kılıçdaroğlu için artık bir vecibedir!"

Karşılıklı çıkarlar
Aslında sade kadın erkek ilişkilerinde değil, farklı çıkarları ve farklı hesapları bir araya getiren tüm durumlarda, taraflar aynı şeyi, yani kendi konumlarına uygun çözümleri ararlar. Ama bu taraflar çevrelerine dönük açıklamalar yaptıklarında, "Aşk" gibi, "Ülkenin çıkarları" gibi yüksek ideallerden söz ederler.
Bir genç kızla bir genç erkek birbirlerine uzun uzun bakmışlar. Sonra genç kız erkeğe "Ne düşünüyorsun" diye sormuş... Erkek "Senin düşündüğünü düşünüyorum" deyince, genç kız erkeğe bir tokat atıp "Terbiyesiz" demiş ya...

Farklı durumlar
İşte öyle bir durum söz konusudur bu tür beraberliklerde... Her siyasi partinin kendince farklı hesapları, çok farklı düşünen tabanları vardır. Bunlar açıkça söylenmez. "Ülkenin çıkarları" benzeri klişelerle siyasi gerçekler örtülür.
Mesela MHP Genel Başkanı "Biz muhalefetiz" diye sürekli tekrarlarken, bu "Biz hiç iktidar olmak istemiyoruz" anlamına gelmez ki? Burada asıl söylenmesi gereken şey "Biz bir türlü üçüncü parti olmak konumundan nasıl çıkabileceğimizin yolunu bulamadık" değil midir?

Devran dönüyor
Kısacası siyasetin de kendine özgü söylemleri vardır. Aynı şekilde siyasetçiler de türlü çeşitlidir. Mesela Cumhurbaşkanı Demirel TBMM çoğunluğunu temsil eden Tansu Çiller yerine, 28 Şubat post-modern darbesine uymak için başkasına başbakanlık görevi verirken kimse Anayasa'dan, geleneklerden söz etmez... Ama TBMM çoğunluğunu gözeten Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a, 28 Şubat'ın aktörleri çok sinirlenirler.
Ve bu devran böylece döner...