Galiba bazı kavramları yeni dünyanın gerçekleri ışığında yeniden değerlendirmek gerekiyor. Örneğin "Milliyetçilik"ten "Vatanseverlik"e geçiş sürecinde, eski değerleri yeni kavramlara karıştırdığınız takdirde, kavram kargaşasına düşebilirsiniz.
Bernard Shaw bu kavram kargaşasının bir yansımasını "Vatanseverlik, siz orada doğduğunuz için kendi ülkenizin diğer ülkelerden daha değerli ve daha üstün olduğuna inanmanızdır" şeklinde formüle etmiş.
Vatanseverlik nedir?
Oysa çağdaş dünyada "Vatan sevgisi" gibi "Devlete sadakat" kavramının da kapsam ve boyut değiştirdiğini görüyoruz. Tarihi süreçlerin kaçınılmaz bir sonucudur bu. Çağımızda ulusal egemenliklerin birer bölümü bir potaya atılarak, "Vatanseverlik" kavramı da nitelik değiştirdi. "Devletlerin birbirlerinin iç işlerine karışmaması" diye tanımlanan kuralın eski anlamı kalmadı.
"Kabileye sadakat"ten "Krala sadakat"e dayanan çizginin çağımızda "İnsanlık değerlerine sadakat"e dayandığını görmezden gelirseniz "Benim teröristim haklıdır" söylemi ile, bazen terörist örgütlerin eylemlerini, bazen de devlet terörizmini savunmak durumunda kalabilirsiniz.
Sadakat meselesi
Avrupa Birliği'nin başlangıcında "Kıtaya sadakat"ten söz edilirdi. Bu şekilde birbirlerine düşman Alman- Fransız milliyetçiliklerinin, "Avrupalılık" içinde nötralize edilecekleri var sayılırdı. Doğu Avrupa'nın eski Demir Perde ülkeleri de Avrupa Birliği'ne katıldıktan sonra, sade milliyetçilikler değil, doktriner ideolojiler de aynı potada eridiler. Artık söz konusu olan bir kıtaya sadakatten öteye, liberal demokrat dünya görüşünün siyasette de, ekonomide de üst değer olarak kabul edilmesiydi.
Yani güncel siyasal tablo ne kadar kafa karıştırıcı ve şiddet ağırlıklı olsa bile bu tür temel çizgileri hiç gözden kaçırmamak gerekiyor.
Eleştiri mi, nefret mi?
Bunun gibi "Eleştiri" ve "Muhalefet etmek" benzeri kavramları da, kafa karışıklıklarına kurban ederek yozlaştırmaktan kaçınmalıyız. Önyargılarınızı nefret dolu ifadelere katık edip bunlara "Eleştiri" diyorsanız... Hiç ara vermeden seslendirdiğiniz bu eleştirilerin hedefi olan kişi bunlara tepki gösterdiği zaman da "İfade özgürlüğüne darbe indiriliyor" diyerek eleştirilerinizde ne kadar haklı olduğunuzu iddia ediyorsanız... Bu gibi durumlarda bir akıl doktoruna görünmenizde sayılamayacak kadar çok fayda olabilir.
Terörist eylemlerin "Siyaset" ile "Şiddet"i birbirine karıştırdığı bu ortamda, zaman zaman temel değerleri ve önemli kavramları yerli yerine oturtmak kaçınılmaz bir gerektir.