Yaşar Kemal'in bir romanının ilk sayfasında fotoğrafçı objektifi karşısında dizilmiş köylülere "Gülümseyin" der. Bir köylü de "Biz gülümsemeyi bilmiyoruz ki" diye cevap verir fotoğrafçıya...
Sonsuz yolculuğuna uğurladığımız sevgili Bedri Koraman'ın ardından yazılan en anlamlı yazı Murat Bardakçı'nın Habertürk'teki köşesindeydi...
Sade mizahı değil tüm yaşamı etkileyen bir hastalıklı oluşumu şöyle özetlemişti Murat Bardakçı: "- Eski politikacıların karikatürü hoş karşıladıkları, hattâ kendilerini hemen her gün konu yapıp eleştiren Bedri gibi karikatürcüler ile dost oldukları doğru idi ama o zamanın karikatürü ile bugünküler arasında büyük, çok büyük bir fark vardı.
Karikatür ve tebessüm
- Bedri Koraman için karikatür bir sanat, bir mizah vasıtası idi ve muhatabına asla hakaret etmezdi! Milliyetçi Cephe'nin en dağdağalı günlerindeki çizimlerinde bile politikacıların yüzlerinde hep bir gülümseme görülürdü, gazeteyi eline alıp Bedri ağabeyin o günkü karikatürüne bakan hemen herkesin çehresinde de mutlaka tebessümler belirirdi.
- Aynı âdet, yani hakaretsiz söz edememe aczi bugün sadece karikatüre değil mizahın hemen her alanına, köşe yazısına, siyasî demeçlere, sosyal medyaya ve hatta telefon mesajlarına kadar maalesef hakim olmuş vaziyette!"
Tevfik Diker'in uyarısı
Acaba bu "Hakaretsiz söz edememe aczi"nin nedeni, söz edenlerin gerçek niyetlerini gizleme çabalarından mı kaynaklanıyor. Gerçi bazıları bunları gizlemeye gerek görmüyorlar. Manisa'nın bağımsız adayı Tevfik Diker'in gönderdiği mesaj da, mesela HDP'nin sözcülerinin açıklamalarını değerlendirmesi açısından önemli gözlemleri seslendiriyordu... Tevfik Diker özetle şöyle yazmıştı:
"- HDP nedir ve neyi hedefliyor? Seçimler yaklaşırken tüm tartışmalar HDP'nin barajı geçip geçmemesi senaryosu üzerine kurgulanıyor. Bir kesim insan, HDP'nin barajı geçmemesi durumunda AKP'nin tek başına iktidar olacağını belirtiyorlar... Bu nedenle; HDP'nin desteklenmesi gerektiğini ileri sürüyorlar.
İyi niyetli CHP'liler
- Bu varsayım üzerine; başta, iyi niyetli bir kısım CHP'li kardeşimiz olmak üzere, barajı geçmesi için, HDP'ye oy vermeyi düşünen yurtsever vatandaşlarımız vardır. Bu düşünce tamamen yanlıştır. HDP' nin hedefi; Özerkliktir. Bazılarının oy vermeyi düşündükleri HDP milletvekilleri şimdi neler diyorlar:
- Sebahat Tuncel: 'Türkiye, 20-25 bölgeye ayrılacak, bölge meclisleri olacak'/ Emine Ayna: 'PKK, bizim koruyucu gücümüzdür'/ Pervin Buldan: '29 Mart seçimlerinde "Kürdistan"ın Sınırlarını Çizdik'/ HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş: 'Bizden çaldığınızı(!) geri vereceksiniz.'