Neden Kürt kökenli milletvekilleri DTP'li milletvekillerine yapıldığı gibi enselerinden tutularak polis arabalarına bindirilmiyor? Ya TRT'de Kürtçe yayın, ya Kürt partilerinin Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılamaması ne anlama geliyor? Bu "Açılım Süreci", bu "Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkı" gibi sapkınlıklar bize yakışıyor mu? Neden okullara bilgisayar dağıtılıyor, çocuklara okul kitapları bedava veriliyor?
Nedir bu oto-yollara, hava limanlarına, köprülere, hızlı trenlere olan bağımlılık? Milyonlarca Türk'ün uçakla yolculuk etmesi, internete girmesi, akıllı cep telefonlarına sahip olması, bizim milli geleneklerimizle bağdaşıyor mu?
"Halk"ın Cumhurbaşkanı seçmesi ile "Vatandaş" halk karşısında ikinci plana itilmedi mi? Bir elin beş parmağı aynı ve eşit midir yani? Cumhurbaşkanları ile Başbakanlar birbirlerine anayasalar fırlatmazlarsa, her kanun ve kararname Çankaya'da veto edilmezse, ekonominin ve siyasetin tadı olur mu ki?

Nerede o eski yalnızlığımız
Her şeyin kötüye gittiğinin diğer kanıtları da bize Amerika'nın silah ambargosu uygulamaması veya Birleşmiş Milletler'in bizi kınamaması değil mi? Her şeyin iyiye gittiği günlerde Kıbrıs'a müdahale ettiğimizde, bütün dünyayı ne güzel karşımıza almamış mıydık? Kıbrıs'ın hala çözümsüz bir sorun olarak Türkiye'nin dış politikası üzerinde ipotek oluşturması, Avrupa Birliği yolundaki en büyük engel olması, her şeyin iyiye gittiği günlerin mirası değil mi?
Gerçekten her şey kötüye gidiyor... Asker iç siyasete müdahale etmek yerine, ülkenin savunması ve güvenliği için görev yapıyor. Olur mu böyle şey?
Darbeler yapmak ve muhtıralar vermek, "Pensilvanya Örgütü"ne bırakılacak kadar önemsiz şeyler mi yani? Türkiye'de siyasetin geleceğine halk karar verecekse, Amerika, Almanya, CIA, Mossad, "Think Tank"lar ve onların yerli ortakları işsiz mi kalacaklar?

Enflasyonumuza ne oldu?
Türkiye'nin hem ihracat hem de ithalat yapabilmesi sizi üzmüyor mu? Ya da AK Parti'nin iktidardaki 12'nci yılını doldurmasına rağmen hala bir ekonomik krizin patlamamış olması, şaşırtıcı değil mi? Türk Lirası'nı hem tasarruf hem de değişim aracı olabilen ve değerini koruyan bir para birimi durumuna düşürenler, yaptıklarının farkında mı? Bunca dolar, euro, sterlin, İsviçre Frangı boşuna mı tedavülde?
Ayrıca yüksek enflasyon da Anadolu mozaiğinin renklerinden veya milli değerlerimizden biri değil miydi? Nereye götürdüler enflasyonumuzu?
Ve neden hala Bimen Şen'in "Yüzüm şen, hâtıram şen, meclisim şen, mevkiim gülşen" şarkısı çalınıp söyleniyor radyolarda? Bu şarkıyı çalıp söyleyenler "Aydınlar"ın bildirilerini veya Paralel medyayı hiç mi okumuyorlar acaba?