Mevcut tehlikeler yetmiyormuş gibi başımıza bir de "Zehirli ayakkabılar" tehlikesi çıktı. Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli'nin açıklamasına göre kanserojen madde içerdikleri için İstanbul Erenköy Gümrüğü'nde imhasına karar verilen 33 bin zehirli ayakkabı, yasadışı yollarla piyasaya sürülmüş.
Bakan Canikli "Şu anda bunların peşindeyiz. Hem Maliye Bakanlığı, hem emniyet hem de biz nerelere bu ürünlerin satıldığını tespit etmeye çalışıyoruz" demiş.
Kanserojen maddeler kullanılarak üretilen bu ucuz ithal malı ayakkabılar, giyenleri bereket ki hemen öldürmüyormuş. Uzun süre giyildikleri takdirde, ayaklardan başlayarak vücuda kanseri sokabilirlermiş...
İnfazda kullanılsalar
Örneğin bazı ABD eyaletlerinde idam cezasının hâlâ var olduğunu ve infazların vücuda enjekte edilen zehirle yapıldığını biliyoruz. Bu ayakkabılar bulunduktan ve toplatıldıktan sonra söz konusu ABD eyaletlerine gönderilse ve infazlar idam mahkûmlarına bu ayakkabılar giydirilerek yapılsa, hem daha insani olurdu, hem de mahkûmlar daha fazla yaşarlardı.
Kısacası "Zehirli ayakkabılar" da toplum için bir tehdit oluşturuyor ama toplumu ve insanlığı tehdit eden diğer tehlikeler gibi hemen öldürücü değiller... Mesela Suriye'nin Beşar Esad'ı bu ayakkabılardan daha etkili bir öldürücüdür... Bazı ABD kentlerinde siyah derili bir gencin karşısına çıkabilecek beyaz derili polis de, bizim zehirli ayakkabılardan kesinlikle daha öldürücüdür... Bunun gibi Kobani'yi bahane edip kitleleri sokağa çıkmaya çağıran siyasetçilerin hesapsızlıklarının öldürücülüğü de, 40'ı aşkın ölümle kanıtlanmıştır.
Ağır bir ölüm
Kısacası zaten öldürücü tehlikelere dolu gündemimizde kafayı zehirli ayakkabıların oluşturduğu tehlikeye takmanın fazla bir anlamı yoktur. Ayrıca bu ayakkabıların ne kadar sürede ölümü getireceklerini hesap edenlerin, modern tıbbın tuzun ve şekerin de zehirli ayakkabılar kadar öldürücü olduğuna ilişkin uyarılarını da dikkate almaları gerekmiyor mu?
Bir de imhasına karar verilen bu ayakkabıların Erenköy Gümrüğü'nden nasıl dışarı çıktıkları meselesi var önümüzde...
Gümrüklerin durumu
"YouTube"da bir video kaydı var... Bu kayıtta bir muhabir yolda rastladığı vatandaşlara "Türkiye'nin tarihi değerleri olan piramitler"in Mısır'a kaçırılmaları hakkında ne düşündüklerini soruyor... Cevap verenlerden biri "Bizim gümrüklerimiz kevgir gibi olduğu sürece, piramitlerimizin Mısır'a kaçırılmaları önlenemezdi" diyor. Büyük çoğunluk da piramitlerin Mısır'dan geri istenmesi için hükümetin hemen harekete geçmesi gerektiğini söylüyor.
Kılıçdaroğlu'nun zehirli ayakkabılar konusunda hâlâ konuşmaması sizi şaşırtmıyor mu?