İskoçya'nın bağımsızlık referandumundan çıkacak sonucun bizim "Barış Açılımı"nı vuracağını ümit eden ileri zekâlılar, şimdi İspanya'nın Bask bölgesindeki ayrılıkçılara bel bağlamak durumundalar... Çünkü İskoçyalı seçmenlerin yüzde 55'i bağımsızlığa "Hayır" derken, "Evet" oylarının oranı yüzde 45'te kalmış. Belki de bu ileri zekâlılardan bazıları "Yine mi Tayyip Erdoğan" kazandı diyerek, ağlaşıp durmaktadırlar.
Okurlarını hep yanıltan gazetelerin yazı işleri mensupları ve olmayan bir dünyadaki olmayacak şeyleri gerçekmiş gibi sunan köşe yazarları "Yeni Türkiye"ye öfkelenmek yerine, "Yeni Dünya"nın bilgiye ulaşmak konusunda kendilerine sunduğu imkânlara kilitlenselerdi, onlar da okurları da akıl sağlıklarını korurlardı.
Bu imkânları en iyi değerlendiren meslektaşlarımızdan olan Fehmi Koru hafta içinde Haber Türk'teki köşesinde şunları yazmıştı:
Dijital kitaplar
"- Hâlâ kitap hamallığı yapıyorum, ama taşıdığım kitapların sayısı her seyahatte biraz daha azalıyor. Merak ettiğim veya okumak istediğim kitapları hiç vakit kaybetmeden tabletime indirebiliyorum çünkü... Önceleri bu amaçla Kindle'ın okuma cihazından yararlanıyordum; sonraları Kindle'ın tabletler için geliştirdiği uygulama imdadıma yetişti. Herhalde bine yakın elektronik kitabım vardır; bir o kadarı da 'pdf' formatında erişilebilir halde arşivimde duruyor...
- Agatha Christie'nin adını taşıyan akrabaları yönetimindeki vakıf, etraftan gelen baskılar üzerine, eserleri dünyanın her dilinde toplam 2 milyar adetten fazla satılmış polisiye tarzının kraliçesini bıraktığı yerden devam ettirme kararı aldı ve tarzın önemli bir ismi olan Sophie Hannah'a, Hercule Poirot'lu yeni bir roman ısmarladı. Önceki gün çıkan Agatha Christie'nin bizzat yazmadığı ilk Poirot romanı 'Monogram Cinayetleri'ni hemen indirip okumaya başladım dersem, inanın lütfen..."
İngiltere'de bir Belçikalı
Acaba Fehmi Koru "Bir Belçikalı detektifin 1920'ler ve 30'lar Londra'sında ne işi var" diye hiç merak etmiş midir? Digiturk platformundan televizyon programlarına girenler de "Family" kanalında hafta içi her gün yayınlanan Agatha Christie'nin ünlü detektifi Belçikalı Hercule Poirot'nun serüvenlerini herhalde merakla izliyorlardır.
Meğer 1'inci Dünya Savaşı'nda Almanya Belçika'yı işgal edince 250 bin Belçikalı İngiltere'ye sığınmışlar... Mesela 14 Ağustos 1914 günü sadece Folkestone limanına 16 bin Belçikalı göçmen gelmiş. Bu 250 bin Belçikalı İngiltere'de, sürgündeki Belçika hükümetine bağlı polislerin, idarecilerin yönettikleri köyler, kasabalar kurmuşlar. Ama savaş bitince İngiltere bu Belçikalıların yüzde 90'ını kendi ülkelerine geri göndermiş.
Romancı Agatha Christie bu Belçikalılardan biri ile Devon'da karşılaşmış ve Poirot tiplemesine bu kişi esin vermiş... Christie'nin Poirot'lu ilk romanı 1920'de yazdığı "The Mysterious Affair at Styles"dır... Poirot geri dönmeyip yazarın dünyasında Londra'da kalmayı seçen bir Belçikalı demek ki...
Akla uygun uğraşlar
Kısacası "Acaba İskoçların referanduma yaklaşımları Türkiyeli Kürtleri etkiler mi" benzeri saçma sapan bir sorunsal üretmek yerine, "Acaba Suriyeli göçmenler iç savaş bitince Belçikalıların yaptığı gibi ülkelerine dönerler mi" sorunsalına takılmak daha akıl kârıdır... Bu arada Adam Smith, Alexander Fleming, James Watt, A. Graham Bell gibi ünlü İskoçyalıların yaşam öykülerine takılmak ve mesela Britanya'nın ilk İşçi Partili Başbakanı Ramsay MacDonald'ın da, son İşçi Partili Başbakanı Tony Blair'in de İskoç olduklarını hatırlamak, Diyarbakır'da Glasgow'u veya Edinburgh'u aramaktan herhalde daha yararlıdır.