Yeni Türkiye arayışının içeriğinde sadece gelişmişlik, hukukun üstünlüğü, temel hak ve özgürlükler yok ki... Yeni Türkiye'de devlet düzeninin ya da "Sistem"in yeniden yapılanması da gerçekleşecek.
Turgut Özal benim tarafımdan hazırlanan "Anılar"ında "Sistem"i şöyle değerlendirmişti:
- Devlet sistemimizi Fransa'dan almışız. İdareye Mülkiye ekolü hâkim... Yıllardır, Maliye'de, İçişleri'nde, ve Dışişleri Bakanlığı'nda bu statükocu zihniyet hâkim. Bundan ötürü mekanizmalar işlemiyor. Her şey tersine kurulmuş. En iyi, en kaliteli adamlar, devlette müfettiş olarak kullanılıyor. Orta halli ve orta kararlı insanlar ise icrada...
Sistem bozuksa...
- Sonuçta devlet ne kendi memurlarına, ne de kendi vatandaşlarına güveniyor. Kabiliyetli ve kuvvetli müfettişler, orta karar memurların çalışmasını zorlaştırıyor. Herkes bir hata yapmaktan korkuyor. Bu sistemi Fransa çoktan değiştirdi ama biz hep aynıyız. Danıştay'ı da, frenleyici müesseseleri de oradan almadık mı?
Bu "Sistem" meselesini düşünürken Adnan Kahveci'nin anlattığı bir fıkrayı hatırlamamak mümkün değildir. "Sistem"in sonucu olan "Organizasyon"u çok açık ve seçik niteler bu fıkra...
General ve hancı
2'nci Dünya Savaşı'nda Yugoslavya'yı işgal eden Nazi Almanyası ordusundan bir kolordu, bir dağ köyünde konuşlanmış. Kolordu komutanı olan Nazi generali de, bir Yugoslav köylüsüne ait olan hana yerleşmiş. Gece general sıkışmış ve hanın sahibini çağırmış, "Tuvalet nerede" diye sormuş. Han sahibi köylü "Bizim handa tuvalet yok" diye cevap verince, Nazi general şaşkın, "Peki ben nerede def-i hacet edeceğim" demiş. Han sahibi köylü bunun üzerine "Sayın komutan beni takip edin" cevabını vermiş. Önde hancı arkada general hanın kapısından çıkmışlar.
Organizasyon meselesi
Yürümüşler... Bir tarlanın ortasına gelince hancı generale, "Buraya edeceksiniz" demiş. Bunun üzerine Nazi general çok sinirlenmiş, "Sizde hiç organizasyon yok" diye bağırmaya başlamış. Bu sözleri duyan hancı gülmüş.
- Bizde organizasyon olsaydı, şimdi ben sizin tarlanıza ediyor olurdum sayın general, demiş.
Türkiye'de kendilerini devletin asıl sahipleri zanneden ve halkın yönetim üzerinde söz sahibi olmasını hoş görmeyen eski vesayetçi kurumların kalıntıları, alıştıkları sistemin değiştirilmesi karşısında mutlaka direnç göstereceklerdir.
Ama artık zaman da, koşullar da aynı değildir. Dün uzak tarih kadar geride kalmıştır.