Siyaset ve düşünce hayatının anlamı birbirinin kalesine gol atmak olarak kabul edildiği takdirde, gerçekler değil algılar ağırlık kazanır.
Örneğin AK Parti sözcüsü Hüseyin Çelik'in bir kadın sunucunun giysilerini açık saçık bulduğunu söylemesi ertesinde televizyon kanalı bu sunucunun işine son verdiyse, "Özel yaşama müdahale ediliyor" diyenler karşı kaleye bir gol atmış sayılır.
Hüseyin Çelik'e "Çok düşün, az konuş" demek için vakit geçmiştir artık bu durumda.
Televizyon kanalı istediği kadar "Sunucu başarısızdı, reytingler düşüktü" şeklinde açıklama yapsın, bu şartlanmış kamuoyundaki algıyı değiştirmez. Karşı takım bu pozisyonu gole çevirmek için kaçınılmaz biçimde kullanacaktır.
Bu duruma tepki gösterenler gerçekten "Özel hayata müdahale" sonucu bir kadın sunucunun işine son verildiğini düşünselerdi, onu karşı kaleye gol atmak için kullanmak yerine, kendi yayın gruplarındaki televizyon kanallarından birinde ona sunuculuk verirlerdi. O da başarılı performansı ile haksızlığa uğradığını kanıtlamak imkânına kavuşurdu.

Kullanılan insancıklar
Ama bu tür beklentilere düşmek, bu kargaşada tabii ki safdilliktir.
Bu kargaşada insancıkların kullanılması kaçınılmazdır. İşin en acı yanı insancıkları kullananlar da, bir süre sonra kullanıldıklarını anlayacaklar ve onların da işleri patronları tarafından bitirilecektir.
Cinselliğin, müstehcene varan açıklıkların, "Selülit krizleri"nin, plajda bikini ile yakalananların günlük haberlerin merkezinde bulunduğu bir dünyada, dekolte giysili bir kadın sunucunun bir siyasetçinin tepkisine hedef olması, tabii ki ilgi çekecekti... Ve tabii ki karşı kaleye bir gol atmak için kullanılacaktı.

Kargaşa ortamı
Siyaset ve düşünce dünyasının aktörlerinin bu ortama hem alışmış olmaları hem de uyum göstermeleri gerekiyor.
Öyle bir kargaşa ki bu Beşar Esad'ın kendi halkını katletmesini sorgulamak yerine, Davutoğlu'nun Suriye politikasını sorgulamak, karşı kaleye atılmak istenen gol için topa vurulan tekme olabiliyor.
Ya da Güneydoğu'da terör eylemlerinin ve ölümlerin sona ermesi değil, "Barış Açılımı" sürecinin neden AK Parti iktidarı döneminde gerçekleştirildiğine öfke duyulabiliyor.
Muhalefetin yetersizliğine çözüm aranmak yerine iktidarın yeterliliğinin seçmen tarafından onaylanmasına tepki gösteriliyor. "Demokraside sandık teferruattır" bile deniliyor.

Bazı tavsiyeler
Bu tür ortamları bir genel seçim sona erdirir. Halkın iradesi devreye girdiği zaman, herkes ülke gerçeğine uyum göstermek zorunda hisseder kendisini...
Ama ne yazık ki önümüzde üç seçimin bulunduğu uzun bir dönem var. Yani gerginliğin egemen olduğu, siyaset ve düşüncenin karşı kaleye gol atmak olarak görüldüğü ayları yaşayacağız.
İşlerine son verilmesi ihtimali bulunan reytingi düşük televizyon programlarının kadın sunucularının, bu dönemde dekolte giyinmeleri ve mümkünse canlı yayınlarda frikik vermeleri, aklın ve çıkarlarının gereğidir. Aynı durumdaki erkek sunucuların da, arada bir "Gezi Ruhu"na sahip çıkan cümleler kurmalarını öneririm.