Bazılarına göre yalnız kalmamak için uyum göstermemiz gereken dünya düzeni belli...
Mesela Beşar Esad'ın adamları başkent Şam'ın banliyösünü, zehirli gaz atarak bombalayacaklar. Çoluk çocuk yüzlerce kişi boğularak ölecek.
Ama bu faciada kullanılan kimyasalları saptamak için gelen Birleşmiş Milletler uzmanlarının, Şam'da kaldıkları otelden çıkmalarına Esad yönetimi izin vermeyecek.
Bunu da sessizce izleyeceksiniz.
"Güvenlik Konseyi'ndeki dengeler bozulmasın" diyeceksiniz.
ABD Başkanı Obama'nın Suriye için vurguladığı ve "Kimyasal silah kullanılırsa durum değişir" şeklinde seslendirdiği "Kırmızı Çizgiler"ini yutmasına da ses çıkartmayacaksınız.

Batsın mı bu dünya?
Aynı durum Mısır söz konusu olduğunda da tekrarlanacak.
Bu durumda yapabileceğiniz tek şey Orhan Gencebay'ın "Batsın Bu Dünya"sını mırıldanmak olacak.
Bir de "Aman yalnız kalmayalım" diyerek kendinizce dış siyasetimize yön vereceksiniz.
Amerika'nın acizliğini anlamak kolay... Nereye asker gönderdilerse sonuç fiyasko oldu. Ne Afganistan'a ne de Irak'a demokrasiyi getirebildiler.
Şimdi herhangi bir ülkeye, ne olursa olsun askeri müdahale yapacak cesaretleri yok.
"Kitle imha silahları var" balonuna dayanarak Irak'ı işgal ettiler ve ülke mezhep savaşına boğuldu. İşbaşına getirdikleri Maliki'nin ne Sünnilerle ne de Kürtlerle arası var.

Maliki'yi kimler anladı?
Maliki'yi bir tek bizim CHP'liler anladılar, onlar da galiba yanlış anladılar.
Sonuçta Beyaz Saray'ın veya ABD Dışişleri'nin sözcüleri dünyanın her köşesindeki ülkede olup bitenler hakkında görüş açıklıyorlar. O kadar ki mesela İsrail adına Türkiye'ye cevap bile verebiliyorlar.
Ama "Mısır'da demokrasi mi var" ya da "Suriye yönetimi kimyasal silah mı kullanıyor" diye sorulunca dut yemiş bülbül oluyorlar.
Bütün bunları sessizce izleyeceksin ki dünyada yalnız kalmayasın...
Bir de "Mısır'da demokrasi var ama Türkiye'yi bir diktatör yönetiyor" demelisin ki, mahalle baskısı ile karşı karşıya kalma.

Büyük insanlık
Bereket Türk halkı bütün bu saçmalıkların farkında...
Başbakan Erdoğan'ın Mısır'daki facia için döktüğü gözyaşları, halkın vicdanında sel olup çağlamaktaydı geçen akşam.
Ve bereket Türk Hükümeti de
"Batsın Bu Dünya"yı mırıldanıp, bütün bu rezillikleri sessizce izlemiyor.
Çünkü "Büyük insanlık" diye bir gerçek hâlâ var bu dünyada.