Mısır'daki faciayı irdelerken olayı "İslam ve demokrasi" çizgisine oturtup, hangi inançların demokrasi ile uyumlu olduklarını aramak gibi bir yanılgıya düşmemeliyiz.
Hiç unutmayalım... Askeri darbeler sadece Ortadoğu'nun Müslüman nüfusa sahip ülkelerinde yapılmıyor.
Oldum olası Burma olarak bildiğimiz 60 milyon nüfuslu "Myanmar"ın yönetiminde 1962'den beri insafsız bir cunta yönetimi var. Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere çeşitli kuruluşlar bu ülkedeki insan hakları ihlalleri, soykırım denemeleri, çocuk istismarları, köle ticareti konusunda raporlar yayınladılar, yayınlıyorlar.
Myanmar bir Müslüman ülke değil.
Kuzey Kore'de totaliter bir militarist rejim var. Güney Kore ise çeşitli darbeler ertesinde çoğulcu demokrasiyi benimsemiş durumda. İki ülkenin insanları da Müslüman değiller.

Hangi Avrupa
Katolik Latin Amerika'nın yakın tarihi demokrasinin rafa koyulduğu, farklı ses çıkartanların yok edildiği askeri darbelerle dolu. Katolik Küba'da demokrasi yok. Komünist bir rejim var.
Demokrasinin beşiği olarak kabul edilen Avrupa'nın en gelişmiş ülkelerinde 20'nci yüzyılda Nazizimi, Faşizmi görmedik mi? 1991 ertesinde yıkılan Demir Perde ülkelerinde demokrasi mi vardı ve onlar Hıristiyan değiller miydi?
Bizdeki askeri darbeler Siyasal İslam'ın yok sayıldığı ve "Laikçilik"in jakoben bir ideoloji olarak benimsendiği iktidara el koyma eylemleri değil miydi? Defalarca yazdım, söyledim. Darbelerin devirdiği Menderes veya Demirel Türkiye'yi şeriat devleti yapmak isteyen Siyasi İslam'ın militanları mıydı?
Bu darbeler laikliği korumak için değil, sivil-asker oligarşilerin iktidara yeniden el koymaları için yapılmadı mı?

Demokrasinin dini olmaz
Özetle demokrasinin dini yoktur. Hiçbir inanç sistemi de demokrasiyle zıt değildir.
Demokrasiye karşı olanlar, iktidara ve paraya olan oburlukları hiç sınır tanımayan sivil ve asker kesimlerdir. Ayrıca dış dünyanın güç ve para odakları da, gerektiğinde çıkarlarını korumak için askeri darbelere destek verirler.
Bu dış destek ille de petrole bağımlı Batı kapitalizminden gelmez. Örneğin Suriye'nin Beşar Esad'ını Rusya ayakta tutmuyor mu? Mısır'daki Sisi darbesi ertesinde Gazze'ye ilişkin olarak değişen politikada en mutlu olan ülke, İsrail değil mi?
Kısacası Mısır'daki darbe benzeri karmaşık olaylar tek nedene bağlanamaz.

Ezilenlerin yanındayız
Subayları ayrıcalıklı bir sınıf olarak konumlandırmış olan Nasır-Sedat- Mübarek çizgisini Mursi de devam ettirseydi ve İsrail'e ilişkin politika değiştirilmeseydi Mısır'da darbe belki olmazdı...
Ayrıca aynı dinden olanların birbirlerini sevip korumaları da sadece bir hayaldir... 1980'lerdeki İran-Irak savaşı ayda mı yaşandı? Teokratik Suudi rejimi, Mursi Mısır'ında din elden gittiği için mi Sisi'yi destekliyor?
Biz Türkiye olarak sadece İslam ülkelerindeki değil, demokrasiye darbe yapılan bütün ülkelerdeki ezilen, öldürülen, bastırılan halkların yanında olmalıyız.