Türk tarihinde "Öldü mü öldürüldü mü" sorusu her dönemde seslendirilmiştir.
Hâlâ cevapları verilemeyen iki soruyu hatırlayalım.
- Fatih Sultan Mehmet öldü mü öldürüldü mü?
- Padişah Abdülaziz intihar mı etti yoksa öldürüldü mü?
Bir de kesin olarak "Öldürülenler" var tarihimizin portreler galerisinde.
Mesela Kanuni'nin Sadrazamı İbrahim Paşa da, padişahlardan Genç Osman da, 3'üncü Selim de öldürülenlerdendir.
Başbakan Adnan Menderes de öldürülenlerdendir.
Bazı siyasetçileri devlet, bazılarını da amaçları veya dürtüleri farklı kişiler veya gruplar öldürür.
Öldürülenler
- Maliyeci Cavit Bey'i İstiklal Mahkemesi öldürmüştür.
- Milletvekili Halit Paşa'yı, bir başka milletvekili öldürmüştür.
- 12 Mart'ın Başbakanı Nihat Erim'i sol eğilimli teröristler öldürmüştür.
Şimdi de gündemimizde "Cumhurbaşkanı Turgut Özal öldü mü öldürüldü mü" sorusu var.
Bu konuda Adli Tıp Kurumu'nun yaptığı araştırmanın resmi sonuçları henüz belli değil... Ama kamuoyunda Özal'ın zehirlenerek öldürüldüğü inancı, giderek yerleşik hale gelmekte.
Fatih Altaylı Habertürk'te zehirlenmenin kesin olduğunu yazdı.
Bir ay bekleyeceğiz
Rasim Ozan Kütahyalı, Takvim'deki yazısında Özal'ın öldürülmüş olmasını, 12 maddelik bir mantıki gerekçeler listesine dayadı.
Adli Tıp Kurumu Başkanı Doç. Dr. Haluk İnce ise, Hürriyet yazarı Taha Akyol'a yaptığı açıklamada "Otopsiyi biz yaptık, tamamlandı. Analizlerimizi de tamamladık. Bugün itibariyle raporlama aşamasına geldik" derken "Bu aşamada ben şunu söyleyebilirim, yazılanların hiçbiri doğru değil" şeklinde konuştu...
Bu açıklamadan anlaşıldığı kadarıyla analizi tamamlanan bulguların nihai değerlendirmesini Adli Tıp Kurumu'nun 13 üyeli İhtisas Kurulu yapacak. Bu Kurul bütün tanık ifadelerini, hastane bilgilerini ve otopsi verilerini inceleyerek nihai kararı verecek.
Bu kararın da bir ay içinde açıklanması muhtemel.
Bu durumda "Özal öldürüldü mü" sorusunun kesin cevabı için İhtisas Kurulu Raporu'nu beklemek durumundayız.
Ölümünü bekleyenler
Ama bir şey söylemek gerekirse, Özal'ın ölümünden mutluluk duyanların ve bu ölümden çıkar sağlayanların var olduklarını da inkâr edemeyiz.
Özal'ın Türkiye'yi yeniden yapılandıran reformları sırasında onu hedef alan sözlü ve yazılı saldırıları gözden geçirdiğinizde, onun ölümünü bekleyenler listesini de çıkartabilirsiniz.
Bu arada bir tetikçinin 1988'de Özal'ı hedef alan bir suikast girişiminde bulunduğunu da hatırlayalım. Bu tetikçinin izi sürüldüğünde onun suikast öncesi Cenevre'de kaldığı otelin hesabının kim tarafından ödendiği de bulunmuştu.
Ama Özal "Bu meseleye kilitlenirsek, Türkiye'de ne reform yapabiliriz, ne de başka işle uğraşabiliriz" diyerek dosyayı kapattırmıştı.
Kısacası Özal öldürülmüş de olabilir.
ANAP'ı 28 Şubat darbesine dayanak yaparak sonunda bu partiyi yok edenler, Özal'ı ölümünden sonra siyaseten öldürmemişler miydi?