Demokrasiyi ve hukukun üstünlüğünü benimsemiş bir insanın aklı ve mantığı ile, yeni bir anayasa için çalışmalar başlarken PKK'nın neden şiddet eylemlerini tırmandırdığını anlamaya çalışmak galiba nafile çabadır.
Gerek gazetelerin gerekse televizyonların yorumcuları, bu hataya düşüyorlar.
Cevap aranan sorular genellikle şöyle oluyor:
- Kürtlerin de temel hak ve özgürlüklerini güvenceye alacak yeni bir anayasa için çalışmalar başlarken, PKK neden terör eylemlerini yoğunlaştırıyor?
- Kürt kökenli seçmenlerin de TBMM'de temsil edildikleri böyle bir dönemde, PKK neden siyaset yerine şiddeti gündemde tutuyor?
Buna benzer sorulara cevap aranıyor Çukurca saldırısı ertesindeki değerlendirmelerde...
Bazı gerçekler
Öncelikle bilmemiz gereken gerçekler var...
Bazılarını hatırlayalım:
- Eğer demokratik siyaset Kürt Realitesi'nin tek çözüm zeminini oluşturabilirse, bu PKK'nın da sonu anlamına gelir. Çünkü terörün ve anarşinin alternatifi demokrasi ve hukuktur.
- Yeni anayasa çalışmalarının amaçlarından biri de Kürt realitesini terörden soyutlayacak ortamı oluşturmaktır. Bu amaç PKK'nın varlık sebebi ile çelişir.
- Yeni anayasa çalışmaları Türkiye'nin bölünmesini değil, bütünlüğünün demokrasi, özgürlüklerle pekiştirilmesini amaçlıyor. PKK'nın ise Türkiye'nin bütünlüğüne karşı konumda bulunduğu bilinen bir gerçektir.
Aklın gerekleri
Türkiye'de yaşayan insanların ezici çoğunluğunun, PKK'nın mantığını da, olaylara yaklaşımını da kabul etmesi mümkün değildir.
Burada bizlere düşen kendi mantığımız ve aklımızın gereklerine uygun davranmamızdır.
Bunları da sıralayalım.
- Öncelikle PKK'nın tuzağına düşüp, kitlesel bir Türk-Kürt gerginliği denemesini sokaklara dökmeyelim.
- Bölücü terör eylemlerini de, günlük iktidar-muhalefet gerginliklerinde kullanmaktan kaçınalım. Terörle mücadelede Türk siyasetinde asgari müştereklerin var olduğunu tüm dünya görsün.
- Geçmişte Güneydoğu insanını devletten uzaklaştıran rutin dışı uygulamaları da, olağanüstü hal gibi demokrasiyi askıya alan rejimleri de asla yeniden hayata geçirmeyelim.
Dikkatli olalım
- PKK'nın desteklerini tahlil ederken, dünyadaki bütün ülkeleri ve müttefiklerimizi de destekçiler listesine alıp, "Zaten bütün dünya bize düşman" içerikli bir yalnızlık sendromuna düşmeyelim.
- Terörle mücadelede yeni bir döneme girilen bu süreçte devlete ve güvenlik güçlerimize güvenelim... Ve Kürt realitesine ilişkin bütün sorunlar çözüme kavuşturulsa bile, terörle mücadelenin hiç bitmeyeceğini bilerek, askeri de polisi de bu konvansiyonel olmayan mücadeleye uyarlı biçimde yeniden yapılandıralım.
- Tam olarak bilgi ve istihbarat sahibi olmadığımız konularda, sadece önyargılarımıza veya duygularımıza dayalı olarak, toplumu yanıltacak değerlendirmeler yapmaktan kaçınalım.