Toplumsal ve hatta bireysel yaşamımıza yön veren kurumları, mesela "Radyo Televizyon Üst Kurulu" nu, mesela "Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu" nu biliyoruz.
Ancak bu kurumların aldığı kararların arkasındaki "Kurullar"a pek bakmayız.
Çünkü dünyanın hiçbir parkında kurulların ya da komitelerin heykelleri yoktur.
Parklara ve meydanlara genellikle tek adamların heykelleri dikilir.
Bu yüzden de televizyon dizileri ile veya alkollü içkilerle ilgili kurul kararlarından o dönemin iktidarının lideri sorumlu tutulur.
Son iki örnek ortada.
RTÜK dün Muhteşem Yüzyıl dizisi hakkında şu karara varmış:
"Yapılan değerlendirmeler sonucunda, söz konusu dizi filmde 3984 Sayılı Yasanın 4. Maddesinin 'yayınların toplumun milli ve manevi değerlerine aykırı olmaması'na ilişkin (e) bendinin, tarihe mal olmuş bir şahsiyetin mahremiyeti konusunda gerekli hassasiyet gösterilmemek suretiyle ihlal edilmiş olduğuna ve ilgili yayın kuruluşunun 3984 Sayılı Yasanın 33. Maddesi gereğince uyarılmasına karar verilmiştir."
Düşünün ki tarihe ilgi duyan her kesimden uzmanın ve uzman olamayanın tartıştığı bir konuda bu "Kurul" son noktayı koyabiliyor.
Kurullu yaşamlar
Kanuni'nin haremine ilişkin bir senaryoyu "Tarihe mal olmuş bir şahsiyetin mahremiyeti konusunda gerekli hassasiyetin gösterilmemesi" nedeniyle uyarıyor.
Acaba "Romanlar ve Film Senaryoları Üst Kurulu" benzeri bir kurum oluşturulsa ve bu kurumun icra kurulu Osmanlı padişahları hakkındaki tüm yapıtları gözden geçirse, kaç tane uyarı çıkardı?
Bu alandaki bir diğer örnek de "Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu"nun hazırladığı yeni "Yönetmelik" değil mi?
Buna göre 24 yaşına kadar gençlerin katıldığı etkinliklerde alkollü içki satışı ve sunumuna da yasak geliyor.
Bu yönetmelikle otoyollardaki tesislerde, sahil yörelerindeki işletmelerde alkollü içki satışı yapılamayacak. Topkapı Sarayı bahçesinde ve Aya İrini'deki konserlerde şarap servisi yapılamayacak.
Yeni yönetmelik kır düğünlerini, nişanları ve açık hava davetlerini de etkileyecek.
"Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu"nun resmi internet sitesine girip "Kurul"u oluşturan yedi kişinin isimlerine baktım.
Alkolün zararları
Mehmet Küçük başkanlığındaki Kurul'da hiç kadın üye yok.
Acaba içlerinde içki kullanan var mı, bilmiyorum?
Ya da "Altı Bardakta Dünya Tarihi"ni okumuş olan var mı aralarında?
Belki de trafik kazalarının, cinayetlerin, tüm kavgaların kaynağını alkolde gören kişiler bunlar. Bakarsınız kazaları önlemek için sonunda otoyollarda otomobil, otobüs ve kamyon kullanmak da yasaklanır. Silah sahibi olmak, yasadışı hale getirilir. Bu arada 24 yaşından küçük olanlara araç kullanma yasağı koyulur.
Hatta PKK'nın alkollü içkiler yüzünden bölücü terör eylemleri koyduğu ilan edilir.
İkisi de Müslüman ülkeler olan İran ve Irak'ın arasındaki savaşta alkollü içkilerin etkileri araştırılır belki.
Petrolün zararları
Belki alkolden daha çok ölüme ve savaşa sebep olan "Petrol"ün tüketimine ve satışına da sınırlamalar getirilir.
Film senaryolarına uyarı vermek, alkollü içkilere takılmak benzeri çağ ve akıl dışı uygulamaları gündeme getiren kurulların üyelerini kamuoyu pek bilmiyor.
Ama bu tür kararların Başbakan Erdoğan'ın siyasal ve inançsal eğilimlerini yansıttığı önyargısıyla olaylar ele alınıyor.
Dilerim bu tür yanılgılar düzeltilir.
Demokratik, laik ve çoğulcu bir toplumda düşüncelere, sanat eserlerine, senaryolara ve alkollü alkolsüz özel yaşamlara fetvacı yaklaşımlarla eğilmenin en azından ayıp olduğu, çeşitli kurullar ve danışmanlar tarafından görülür.