Yakın bir arkadaşım anlattı.
Gecikerek servet sahibi olmuş bir kişi ona musallat olmuş.
Bu arkadaşım medya dünyasına yakın olduğu için, bu kişi kendisi hakkında gazetelerde haberler yapılmasını, servetin yanında şöhretin de gelmesi için arkadaşımın yardım etmesini istiyormuş.
Arkadaşım bir Londra seyahatinde Madame Tussaud müzesine gitmiş.
Orada asıllarından farksız olan balmumu heykellerle samimi pozlardaki fotoğraflar çektirmiş.
Saddam'la el sıkışırken, Yaser Arafat'ın omzuna elini atarken, Başkan Clinton'la el sıkışırken poz verip, fotoğraflar çektirmiş. Sonra İstanbul'a dönmüş.
Bir gün bürosunda çalışırken, gecikmeli zengin olan ama bir türlü şöhret sahibi olamayan kişi içeri girmiş.
Arkadaşıma sitem etmiş,
- Hâlâ benim meselemle ilgilenmiyorsun. Bir gazetede röportajım çıkmadı hâlâ, demiş.
Bunun üzerine arkadaşım masasının çekmecesini açmış, ünlülerin mumyaları ile çektirdiği fotoğrafları masanın üzerine sermiş.

Yoğun bir meşguliyetin kanıtları
Zengin ama şöhretsiz kişiye bu fotoğrafları gösterip çıkışmış:
- Görmüyor musun ne kadar yoğun bir meşguliyet içindeyim. Ortadoğu barışını sağlamak için Arafat'la, Clinton'la görüştüm. Irak'ın bölünmemesi için Saddam'ı uyardım. Bak şu fotoğraflara, durumumu anla...
Zengin ama ünsüz kişi masanın üzerindeki fotoğraflara bakmış, sonra arkadaşıma dönmüş.
- Bu ünlü insanlarla görüşürken benden hiç bahsetmedin mi yoksa, demiş.
Bu olayı nereden hatırladım.
Geçen hafta içinde bizim Günaydın'ın cemiyet haberleri köşesinde Bülent Cankurt imzasıyla bir "Dedikodu" haberleştirildi.
Buna "Dedikodu" diyorum.
Çünkü haber gerçek dışıydı. Ayrıca haberin dedikodulara dayalı olduğu haberde vurgulanmıştı. Söz konusu habere göre Raif-Esra Dinçkök çiftinin evlilikleri üzerinde kara bulutlar dolaşıyormuş.

Dedikoducular ısrarlıymış
Bülent Cankurt'un "Haber"i şöyle bitiyordu: "Hoş, geçen hafta maaile Bodrum'da tatil yapan Dinçkökler konuşulanları yalanlar bir tablo çizdiler ama bu konuda dedikoducular hâlâ ısrarlı!!!"
İki küçük çocukları olan ve gazetelerde haber olmaya hiç ihtiyaçları bulunmayan genç bir çiftin evlilikleri üzerine dedikodulara dayalı spekülasyon üretmek, acaba kime ne kazandırır?
Oysa biliyoruz ki ne şekilde ve hangi içerikli olursa olsun, kendileri hakkında haberler çıkmasını veya haklarındaki dedikoduların haber yapılmasını isteyen insanlar fazlaca var bu toplumda. Gecikmeli servet sahibi olmuş ama şöhrete sahip olamamış insanlar topluluğu acaba "Cemiyet haberleri" köşelerini hazırlayanlara yetmiyor mu?