Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Netanyahu mantığını iç siyasetimize taşımayalım

İç ve dış politikadaki gelişmeleri bir futbol maçını izlermiş gibi izlemek ve "Kim kime gol attı" hesabıyla yurt ve dünya gerçeklerini görmezden gelmek, kalıcı bir siyasi alışkanlığımız haline geldi.
Şu anda gündemde İsrail'in işgal ettiği topraklarda uyguladığı hukuk ve insanlık dışı rejim var.
"Mavi Marmara" da İsrail askerlerinin döktükleri kanlarla bütün dünya Gazze'de yaşatılan trajediyi hatırlamak zorunda kaldı.
Şimdi sadece global vicdanın sahipleri değil, uluslararası hukuku düzenleyen kurumlar da önlem almak için harekete geçti.
Ama İsrail hükümeti bunları da yok saymak eğiliminde.
Birleşmiş Milletler'in araştırma yapmasını kabul etmiyor.
Türkiye bu durumun takipçisi.
Dün Dışişleri Bakanı Davutoğlu Türkiye'nin bu gelişmeler içindeki yerini pek güzel özetledi.
Satırbaşları ile aktarayım:
"-Bu problem sadece Türkiye ile İsrail arasında bir problem değil, İsrail ile uluslararası hukuk arasındadır. İsrail'in bir ülkenin gemisine uluslararası sularda müdahale edip 9 kişiyi öldürme hakkı var mıdır, yok mudur?

İsrail hukuk karşısında
-Biz bu konunun takipçisi olacağız. İlk gün Birleşmiş Milletler kararını aldırdık, NATO kınadı, AB kınadı, tarafsız bir uluslararası araştırma komisyonu kurulması kararı alındı. Şu anda tüm uluslararası kamuoyu bu konuyu konuşuyor ve biz bunun takipçisi olacağız.
-Birleşmiş Milletler uluslararası bir komisyon kurulmasını teklif etti ve biz bunu destekliyoruz. İsrail bunu reddederse uluslararası hukuk karşısında hesap vermek zorundadır. Uluslararası komisyonu kabul etmezlerse bu, sakladıkları bir şeyler var demektir. Bu komisyondan kaçma şansları yok. Biz burada uluslararası hukukun hakkını savunuyoruz. Eğer bazı ülkeler uluslararası hukukun üstündeyse bunu da açıkça çıkıp söylesinler, biz de bunu bilelim.
-Hangi ülkelerin uluslararası sularda saldırı hakkı var, bunu açıklasınlar.
İsrail uluslararası hukuk sınırları içine gelirse, komisyonun kurulmasına yeşil ışık yakarsa başka türlü seyreder Türkiye-İsrail ilişkileri, ama bunun dışında davranırsa ilişkiler bundan farklı olmaz. Askeri ilişkiler konusu İsrail'in tutumuna bağlı."

Netanyahu mantığı

Görüldüğü gibi gayet itidalli ve hukuktan yana bir konumda Türkiye.
Eğer bu tabloyu da iç siyasetin futbol maçında "İktidara nasıl gol atarız" hesabına bağlarsanız ve "Kürt açılımı" nasıl sabote edildiyse bu son durumu da ona benzetmeye çalışırsanız, en hafif deyişle ayıp olmaz mı?
Artık "Mavi Marmara için İsrail'den izin alınmalıydı" benzeri çeşitlemeler için vakit geçmiştir.
Ya da Netanyahu mantığını kullanarak olayı iç politika polemikleri ile sulandırmanın hiçbir siyasetçiye prim yaptırması da mümkün değildir.
Dileriz beklenilen "Değişim" siyasetimizin üslubunda da gerçekleşir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA