Her salı günü grup toplantısında CHP adına görüş açıklayan ve küçük büyük her konuyu gergin bir üslup içinde ele alan, hükümetin gündeme getirdiği her açılımı "N'ayır, n'olamaz" diyerek reddeden Deniz Baykal'ın arkasında siyasi destek bulunduğunu sanıyordum.
Önceki gün Önder Sav'ın açıklamasını okuyunca, anladım ki Baykal'ın izlediği çizgi sadece kendi düşüncelerini yansıtıyormuş.
Önder Sav şöyle konuşmuştu:
"... Ezberi bozacağız. Köhnemiş ezberlerle gidecek halimiz kalmadı. Bu görüşlerimi Baykal'la konuşarak ifade etmedim. Bunlar CHP Genel Sekreteri olarak 53 yıllık siyasetçi Önder Sav'ın görüşleridir. Deniz Baykal aday olsa da Kılıçdaroğlu'nu destekliyorum."
Ne dersiniz?
Baykal'ın yerinde olmak ister miydiniz?
Hele Kemal Kılıçdaroğlu'nun Hürriyet'e yaptığı açıklamaları Deniz Baykal olarak okusaydınız tırnaklarınızı etinize gömüp, sıkılı yumruklarınızı havaya sallayarak "Bu kadarı çok fazla" demez miydiniz?
Danışman olacakmış
Kılıçdaroğlu şöyle konuşmuş:
"Sayın Deniz Baykal'dan her konuda yararlanmaya devam edeceğiz. Kendisinin siyasetteki duruşu, kişiliği, birikimi bize yol gösterecek. Sıkıştığım zaman mutlaka Deniz Bey'i arayıp danışacağım.
Hatta referandum ve seçim meydanlarına birlikte ineriz. Kendisinin özel olarak bir onursal genel başkanlık payesine ihtiyacı yok. Deniz Bey'e her zaman genel başkanımız olarak saygı duyacağız."
Düşünebiliyor musunuz Baykal'ın CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na danışmanlık etmesini?!
Kılıçdaroğlu danışmanına soruyor:
- Her zamanki genel başkanımız... Bu konuda da bana duyurmak istediğiniz köhnemiş bir ezberiniz var mı?
Aslında Baykal bu olup bitenleri izlerken belki de gülüyordur.
Belki de 1972'de CHP içinde İsmet İnönü'yü devirirlerken yaşananları hatırlıyor ve "Tarih gerçekten bir tekerrürmüş" diye mırıldanıyordur.
İnönü-Ecevit-Baykal
Şimdi "Köhnemiş ezberciler" kınanırken, o zaman da İnönü'nün yanında yer alan "Ortanın göbekçileri"ne veryansın edilmiyor muydu?
İsmet İnönü toplanacak olan 5'inci Olağanüstü Kurultay'a siyasi kaderini bağlamıştı. İnönü kurulacak koalisyona bakan vermekten yanaydı.
Kurultay 4 Mayıs 1972 günü toplandı. İnönü izlediği politika destek bulmazsa Genel Başkanlık'tan istifa edeceğini söyledi.
Oylamada koalisyon dışında kalınmasını savunan Ecevit yanlıları, 507'ye karşı 709 oy aldılar.
8 Mayıs'ta İnönü istifa etti, 14 Mayıs 1972 günü de Bülent Ecevit CHP Genel Başkanı seçildi.
İnönü Kurultay'da devrildiği zaman 88 yaşındaydı.
Deniz Baykal ise bugün 72 yaşında.
İnönü'yü deviren neden, 12 Mart koalisyonlarına bakan verip vermemek tartışmasıydı.
Neden devriliyor?
Baykal ise "Kaset" yüzünden mi yoksa "Köhnemek" nedeniyle mi götürülmek isteniyor bu belli değil...
Baykal'ın iddia ettiği gibi bu kasetten iktidar sorumlu ise, AK Parti Kılıçdaroğlu'nu mu CHP Genel Başkanı olarak görmek istiyordu?
Kaset olmasaydı, Kılıçdaroğlu da, Önder Sav da "Baykalcı" olarak yola devam mı edeceklerdi?
Neyse... Bu kadar soru sormak akla ziyan verir.
Aslında zamanında ANAP da, DYP de büyük kongrelerde genel başkan değiştirmişlerdi.
Özal ve daha sonra Demirel, Çankaya'ya çıktıkları için partileri yeni genel başkanlar seçmişlerdi.
Burada da farklı olan durum şu.
Deniz Baykal bir yere çıkmıyor.
O yer dolu, o yerde Abdullah Gül var.