Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Dolaplardaki iskeletlerin gün ışığına çıkmaları kaçınılmazdır...

İçlerinde iskeletlerin saklandığı bütün dolaplar açılırsa ne yaparız? Bu "Dolaptaki iskelet" deyimini herhalde duymuşsunuzdur.
Bir kişinin geçmişindeki karanlık, utanılacak sırrını saklaması için kullanılır "Dolaptaki iskelet" deyimi.
Bir Fransız öyküsü de var bunu somuta indirgeyerek çok iyi anlatan.
Şatonun genç kızı görkemli bir düğünle komşu şatonun oğlu ile evlendirilmek üzeredir. Şatonun salonu davetlilerle dolmaya başlamıştır.
Gelin olacak kız ise yaşlı büyükannesinin üst kattaki odasına sığınmıştır.
Başka bir gence âşık olduğu için zorla evlendirilmek istenmesinin mutsuzluğunu, büyükannesi ile paylaşmaktadır.
Büyükanne bahtsız torununa kendi hikâyesini anlatmaya başlar:
- Bundan 60 yıl önce yine bir düğün vardı bu şatoda. Aşağıdaki salona davetliler doluşurken, biraz sonra evlenecek olan gelin ise bu odada gerçek aşkı ile sevişmektedir. O sırada damat adayı kapıyı yumruklayıp, gelinin artık aşağıya inmesini söyler. Ses çıkmayınca da kapıyı zorlamaya başlar. Gelin gerçek aşkı olan delikanlıyı son kez öper ve onu odadaki dolaba saklayıp, dolabın kapısını kilitler. Gelinliğini giyip kapıyı açar, damadın kolunda merdivenlerden salona iner... Nikâh kıyılır.
Büyükannesinin anlattıklarını dinleyen genç gelin heyecanla sorar:
- Büyükanne, o dolaptaki genç âşık ne yaptı sonra?
Büyükanne oturduğu koltuktan kalkar, elini göğsüne sokup bir anahtar çıkartır ve dolabın kapağını açar.
Dolapta yere kıvrılmış bir iskelet vardır.
...........
Türkiye kişilerin ve kurumların dolaplarının kapılarının açıldığı ve dolaplardaki iskeletlerin gün ışığına çıktığı bir dönemi yaşıyor.

Kapaklar açılmalıdır

Daha önce dolapların açıldığı ülkeler, o dönemleri sarsıntılı geçirdiler.
Örneğin Sovyetler Birliği'nin son dönemindeki "Glasnost" (Şeffaflaşma) siyaseti, o ülkenin geçmişindeki kırımların, zulümlerin açığa çıkması ile sonuçlandı.
Daha da ötesi Sovyetler Birliği çöküp dağıldı.
ABD, o toprakların sahipleri olan yerlilere uyguladığı kırımı kabullendi. Soğuk Savaş dönemindeki McCarthyci politikalara kurban edilen aydınlardan özürler dilendi.
Fransa'nın Cezayir'de uyguladığı "Ceza Sömürgesi" siyaseti açığa çıkartıldı.
Böyle sayısız örnek verilir dünyadan...
Dolaplardaki iskeletlerin gün ışığına çıkartıldığı ülkeler, bunu demokrasi içinde ve hukuka bağlı olarak gerçekleştirdikleri zaman, toplumlar rahatladı.Kurumların ve bireylerin ruhlarındaki yükler kalktı.

Huzursuz olsalar bile...

Türkiye kendi geçmişinin dolap kapaklarını açarken, bundan belirli kesimlerin huzursuz olacakları kesindir.
Resmi tarih öğretisiyle koşullanmış kuşakların da huzursuz olanlar safında bulunacakları tahmin edilebilir.
Ama dolap kapaklarının açılması kaçınılmazdır.
Farklı olanlara çoğunluk adına baskı uygulanması, militarizmin resmi ideoloji olarak benimsenmesi, hukukun üstünlüğünün değil üstünlerin hukukunun egemen olması...
Dolaplarımızdaki iskeletlerden bazıları bunlara ait. Dilerim kurumları yönetenler, yaşlı Fransız büyükanne kadar cesur davranırlar ve göğüslerinde sakladıkları dolap anahtarlarını hukukun ve kamu vicdanının önünde kapakları açmak için kullanırlar.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA